Duru
New member
2 Yıllık Üniversite İçin Hangi Sınava Girilir? Bir Hikâye Anlatımı
Arkadaşlar selam,
Geçen gün mahallede çocukluk arkadaşım Emre ile karşılaştım. Sohbet ederken konu yine dönüp dolaşıp eğitim meselesine geldi. Yanımızda bir de Emre’nin kuzeni Zeynep vardı. İkisi arasındaki konuşma bana tam bir forum hikâyesi gibi geldi. Hem stratejik erkek bakışı hem de empatik kadın yaklaşımı öyle güzel ortaya çıktı ki, sizinle paylaşmak istedim.
---
İlk Kıvılcım: “Abi, 2 Yıllık Üniversite İçin Ne Yapmak Lazım?”
Emre bana dönüp,
“Abi, 4 yıllık üniversiteyi hedefleyemedim. Ama kafama taktım, en azından 2 yıllık bir önlisans programına girmek istiyorum. Bunun için hangi sınava girmem lazım?” diye sordu.
Ben daha cevap veremeden Zeynep atıldı:
“Emre, mesele sadece sınava girmek değil ki. Senin hayatına nasıl bir yön vereceğin, o iki yılın sana ne katacağı daha önemli. Bence önce buna odaklanmalısın.”
Emre’nin yüzündeki ifade çok tanıdıktı. Stratejik bir adam gibi çözüm arıyordu: “Tamam da Zeynep, ben önce bilmek istiyorum. Sınav hangisi? YKS mi, TYT mi, başka bir şey mi?”
---
Erkeklerin Stratejik Arayışı: Adım Adım Hedefe
Emre’nin kafasında mesele gayet netti: Önünde bir yol var, o yola hangi kapıdan girileceğini bilmek istiyor. Erkeklerin çoğu gibi çözüm odaklı bir yaklaşım sergiliyordu. Araştırmalarına göre 2 yıllık üniversiteye girmek için TYT (Temel Yeterlilik Testi) yeterliydi.
O an bana dönüp dedi ki:
“Abi, TYT’de belli bir barajı geçmek yeterliymiş. Öyleyse benim stratejim şu olacak: Önümüzdeki 6 ay sadece TYT’ye odaklanacağım. Net hedef, net yol.”
---
Kadınların Empatik Bakışı: Eğitim Sadece Bir Sınav Değil
Zeynep ise çok farklı bir noktadan bakıyordu. Onun gözünde mesele sadece hangi sınavı geçeceği değil, Emre’nin ruhuna, hayallerine ve gelecekteki ilişkilerine nasıl dokunacağıydı.
“Emre, sen sınavı geçersin. Ama iki yıllık programı seçerken gerçekten sevdiğin bir alan olmasına dikkat et. Sonra okulda mutlu olamazsan, yarıda bırakmak seni daha çok yıpratır. İnsan sadece sınavı geçmekle değil, ait olduğu yerde olmakla da başarılı olur.”
Zeynep’in bu sözleri, forumda çok tartışılan “meslek seçimi mi, sınav başarısı mı daha önemli?” sorusunu aklıma getirdi.
---
Forum Tadında Bir Arayış: Bilgi, Duygu ve Strateji
İkisi arasında geçen konuşmayı dinlerken şunu fark ettim: Aslında bu soru hepimizin içinde. 2 yıllık üniversiteye girmek için gerçekten sadece TYT’ye girmek yetiyor. Ama işin gerçeği, sınav tek başına bir hayatı tanımlamıyor.
Burada erkeklerin çözüm odaklı netliği devreye giriyor: “Ne yapmalıyım, hangi adımı atmalıyım?”
Kadınların empatik yaklaşımı ise süreci tamamlıyor: “Bu yol seni mutlu edecek mi, sana uygun mu?”
---
Günümüzde Etkileri: Daha Fazla Seçenek, Daha Fazla Belirsizlik
Artık önlisans programları çok çeşitlendi. Sağlıktan bilişime, lojistikten gastronomiye kadar alanlar var. Bu çeşitlilik bir yandan fırsat, bir yandan kafa karışıklığı.
Emre gibi düşünenler için işin stratejik tarafı ön planda:
“TYT’ye gir, barajı aş, istediğin bölüme yerleş.”
Zeynep gibi düşünenler içinse ilişkisel boyut ağır basıyor:
“Bu bölüm senin kişiliğine uygun mu, ileride iş bulabilir misin, kendini mutlu hisseder misin?”
---
Geleceğe Yönelik Soru İşaretleri
Forumda tartışmaya açmak istediğim konu şu:
Sizce gelecekte 2 yıllık üniversite programları nasıl evrilecek?
– Teknolojinin etkisiyle daha çok online ve esnek hale mi gelecek?
– Yoksa meslek odaklı, daha yoğun ve kısa süreli eğitimler mi öne çıkacak?
– Sınavlar hâlâ belirleyici olacak mı, yoksa yetenek ölçümleri daha çok mu önem kazanacak?
Bu sorular, bugünkü tartışmayı sadece sınavla sınırlamıyor, yarına da taşıyor.
---
Sonuç: Yolun Taşları
O gün sohbetin sonunda Emre şunu dedi:
“Tamam, anladım. Ben önce TYT’ye odaklanacağım. Ama bölüm seçerken de Zeynep’in dediğini düşüneceğim. Hem strateji, hem duygu lazım.”
Ve aslında işin özeti de bu. 2 yıllık üniversite için TYT sınavına girmek gerekiyor. Ama bu sadece yolun taşı. O taşların nereye döşeneceğine, yani hayat yolunun nasıl olacağına, hem stratejik akıl hem de empatik yürek birlikte karar veriyor.
---
Siz ne dersiniz forum ahalisi?
Sadece “hangi sınava girmeliyim” sorusu mu önemli, yoksa “hangi yolda kendimi bulabilirim” sorusu mu daha belirleyici?
Arkadaşlar selam,
Geçen gün mahallede çocukluk arkadaşım Emre ile karşılaştım. Sohbet ederken konu yine dönüp dolaşıp eğitim meselesine geldi. Yanımızda bir de Emre’nin kuzeni Zeynep vardı. İkisi arasındaki konuşma bana tam bir forum hikâyesi gibi geldi. Hem stratejik erkek bakışı hem de empatik kadın yaklaşımı öyle güzel ortaya çıktı ki, sizinle paylaşmak istedim.
---
İlk Kıvılcım: “Abi, 2 Yıllık Üniversite İçin Ne Yapmak Lazım?”
Emre bana dönüp,
“Abi, 4 yıllık üniversiteyi hedefleyemedim. Ama kafama taktım, en azından 2 yıllık bir önlisans programına girmek istiyorum. Bunun için hangi sınava girmem lazım?” diye sordu.
Ben daha cevap veremeden Zeynep atıldı:
“Emre, mesele sadece sınava girmek değil ki. Senin hayatına nasıl bir yön vereceğin, o iki yılın sana ne katacağı daha önemli. Bence önce buna odaklanmalısın.”
Emre’nin yüzündeki ifade çok tanıdıktı. Stratejik bir adam gibi çözüm arıyordu: “Tamam da Zeynep, ben önce bilmek istiyorum. Sınav hangisi? YKS mi, TYT mi, başka bir şey mi?”
---
Erkeklerin Stratejik Arayışı: Adım Adım Hedefe
Emre’nin kafasında mesele gayet netti: Önünde bir yol var, o yola hangi kapıdan girileceğini bilmek istiyor. Erkeklerin çoğu gibi çözüm odaklı bir yaklaşım sergiliyordu. Araştırmalarına göre 2 yıllık üniversiteye girmek için TYT (Temel Yeterlilik Testi) yeterliydi.
O an bana dönüp dedi ki:
“Abi, TYT’de belli bir barajı geçmek yeterliymiş. Öyleyse benim stratejim şu olacak: Önümüzdeki 6 ay sadece TYT’ye odaklanacağım. Net hedef, net yol.”
---
Kadınların Empatik Bakışı: Eğitim Sadece Bir Sınav Değil
Zeynep ise çok farklı bir noktadan bakıyordu. Onun gözünde mesele sadece hangi sınavı geçeceği değil, Emre’nin ruhuna, hayallerine ve gelecekteki ilişkilerine nasıl dokunacağıydı.
“Emre, sen sınavı geçersin. Ama iki yıllık programı seçerken gerçekten sevdiğin bir alan olmasına dikkat et. Sonra okulda mutlu olamazsan, yarıda bırakmak seni daha çok yıpratır. İnsan sadece sınavı geçmekle değil, ait olduğu yerde olmakla da başarılı olur.”
Zeynep’in bu sözleri, forumda çok tartışılan “meslek seçimi mi, sınav başarısı mı daha önemli?” sorusunu aklıma getirdi.
---
Forum Tadında Bir Arayış: Bilgi, Duygu ve Strateji
İkisi arasında geçen konuşmayı dinlerken şunu fark ettim: Aslında bu soru hepimizin içinde. 2 yıllık üniversiteye girmek için gerçekten sadece TYT’ye girmek yetiyor. Ama işin gerçeği, sınav tek başına bir hayatı tanımlamıyor.
Burada erkeklerin çözüm odaklı netliği devreye giriyor: “Ne yapmalıyım, hangi adımı atmalıyım?”
Kadınların empatik yaklaşımı ise süreci tamamlıyor: “Bu yol seni mutlu edecek mi, sana uygun mu?”
---
Günümüzde Etkileri: Daha Fazla Seçenek, Daha Fazla Belirsizlik
Artık önlisans programları çok çeşitlendi. Sağlıktan bilişime, lojistikten gastronomiye kadar alanlar var. Bu çeşitlilik bir yandan fırsat, bir yandan kafa karışıklığı.
Emre gibi düşünenler için işin stratejik tarafı ön planda:
“TYT’ye gir, barajı aş, istediğin bölüme yerleş.”
Zeynep gibi düşünenler içinse ilişkisel boyut ağır basıyor:
“Bu bölüm senin kişiliğine uygun mu, ileride iş bulabilir misin, kendini mutlu hisseder misin?”
---
Geleceğe Yönelik Soru İşaretleri
Forumda tartışmaya açmak istediğim konu şu:
Sizce gelecekte 2 yıllık üniversite programları nasıl evrilecek?
– Teknolojinin etkisiyle daha çok online ve esnek hale mi gelecek?
– Yoksa meslek odaklı, daha yoğun ve kısa süreli eğitimler mi öne çıkacak?
– Sınavlar hâlâ belirleyici olacak mı, yoksa yetenek ölçümleri daha çok mu önem kazanacak?
Bu sorular, bugünkü tartışmayı sadece sınavla sınırlamıyor, yarına da taşıyor.
---
Sonuç: Yolun Taşları
O gün sohbetin sonunda Emre şunu dedi:
“Tamam, anladım. Ben önce TYT’ye odaklanacağım. Ama bölüm seçerken de Zeynep’in dediğini düşüneceğim. Hem strateji, hem duygu lazım.”
Ve aslında işin özeti de bu. 2 yıllık üniversite için TYT sınavına girmek gerekiyor. Ama bu sadece yolun taşı. O taşların nereye döşeneceğine, yani hayat yolunun nasıl olacağına, hem stratejik akıl hem de empatik yürek birlikte karar veriyor.
---
Siz ne dersiniz forum ahalisi?
Sadece “hangi sınava girmeliyim” sorusu mu önemli, yoksa “hangi yolda kendimi bulabilirim” sorusu mu daha belirleyici?