Aslıhan
Active member
Yeşilçam’ın usta oyuncularından Filiz Akın geçtiğimiz perşembe gecesi ağır bakıma alındığı ve cuma günü tedavisinin tamamlanıp taburcu edildiği öğrenildi.
Türk sineması usta isimlerinden biri olan ve 100’ü aşkın sinemaya imza atan Filiz Akın hakkında, sevenlerini üzen bir haber gündeme oturdu. Posta’nın haberine göre; sanatçı, geçtiğimiz perşembe günü ağır bakıma alındı.
Los Angeles’te bulunan oğlu İlker İnanoğlu, apar topar Türkiye’ye geldi. İnanoğlu, doğum günü pastasını bile hastanede üfledi.
Cuma günü akşam saatlerinde hastaniçin taburcu edilen Akın’a, oğlu İlker İnanoğlu refakat etti.
Akın’ın özel hayatı ve sanat hayatının bilinmeyenlerini anlattığı “yaşamın Provası Yok” isimli kitap, İnkılâp Kitabevi tarafınca yayımlandı.
Sanatçı, ırmak söyleşi tipindeki kitapta Bircan Usallı Silan’ın sorularına cevap verdi. Akın, “Oyunculuk yaparken es geçtiğin ya da doya doya yaşamadığın hisler oldu mu?” sorusunu şöyleki yanıtladı:
CENAZEYE KATILAMAZDIK
“Biz o kadar ağır çalışırdık ki, yakınlarımızın cenazesine bile katılamadığımız olurdu. Fazla özveri isteyen bir işti sinema. Günler, geceler boyunca çalışırdık. hiç bir duyguyu hakkını vererek yaşadığımı söyleyemem. Bayan olmak ne tuhaf. Ayrıyeten bunun hakkını nasıl verebilirsiniz? bol ölçüde süslenmek, giyinmek, farkını ortaya koymak ise; evet, bunları sinemalarımızda rol gereği yaptık. Bir de ayrıyeten yapacak vakit yok. Abla olmak duygusu mesela. Kız kardeşimi daima sevdim, daima muhtaçlığı olduğunda yanında olmaya çalıştım. Annemle de o denli. Onlarla her an bir arada olamıyordum lakin destektik birbirimize. Hayat bu biçimde bir role uygun görmüştü bizi. Gerçek hayattan epeyce sinemalarda yaşanacak ana temalar, hisler. Lakin bunu şikâyet olarak söylemiyorum. Değdi mi demiyorum en azından. Değdiğine inanıyorum. Şu gördüğüm sevgi, hürmet. Az şey mi bunlar?”
Kanseri bile nazikçe karşıladı
Kitapta, ünlülerin Filiz Akın’la ilgili kanılarına de yer verildi.
ZÜLFÜ LİVANELİ: Sinema yıldızı olmak enteresan bir tecrübe. Kim bilir kaç insanın hayalini süslüyorsun, kim bilir kaç bin duvarda fotoğrafın asılı, kim bilir kaç genç kız sana benzemeye çalışıyor. İşte bütün bunlara karşın “sahici, yalın, dost bir insan” kalabilmek için Filiz Akın olmak gerekiyor.
TÜRKAN ŞORAY: İsmini duyar duymaz içimin titrediği Filiz; narin, duygusal, şık kişiliğinin yanı sıra her olayı metanetle karşılayan fazlaca kuvvetli bir yanı da olan arkadaşım. En umutsuz anda bile, bir umut ışığı yakalar.
OYA BAŞAR: Çocukken açık hava sinemasına sarfiyat, o sihirli dünyayı seyrederdik. Sarı uzun saçları, zarafeti ve şıklığı bana daima fazlaca farklı gelmişti. yıllar daha sonra kendisini tanıdığımda ruhunun da ne kadar hoş ve gerçek olduğunu gördüm. Benim hem ablam, hem arkadaşım, hem sırdaşım oldu.
İLKER İNANOĞLU: Bana hayat veren insan. Zevkli, kaliteli, kibarlık örneği. Kanseri bile nazikçe karşılayan hayat öğretmenim. Beni daima şaşırtmayı başaran benim en güzel arkadaşım, annem.
Türk sineması usta isimlerinden biri olan ve 100’ü aşkın sinemaya imza atan Filiz Akın hakkında, sevenlerini üzen bir haber gündeme oturdu. Posta’nın haberine göre; sanatçı, geçtiğimiz perşembe günü ağır bakıma alındı.
Los Angeles’te bulunan oğlu İlker İnanoğlu, apar topar Türkiye’ye geldi. İnanoğlu, doğum günü pastasını bile hastanede üfledi.
Cuma günü akşam saatlerinde hastaniçin taburcu edilen Akın’a, oğlu İlker İnanoğlu refakat etti.
Akın’ın özel hayatı ve sanat hayatının bilinmeyenlerini anlattığı “yaşamın Provası Yok” isimli kitap, İnkılâp Kitabevi tarafınca yayımlandı.
Sanatçı, ırmak söyleşi tipindeki kitapta Bircan Usallı Silan’ın sorularına cevap verdi. Akın, “Oyunculuk yaparken es geçtiğin ya da doya doya yaşamadığın hisler oldu mu?” sorusunu şöyleki yanıtladı:
CENAZEYE KATILAMAZDIK
“Biz o kadar ağır çalışırdık ki, yakınlarımızın cenazesine bile katılamadığımız olurdu. Fazla özveri isteyen bir işti sinema. Günler, geceler boyunca çalışırdık. hiç bir duyguyu hakkını vererek yaşadığımı söyleyemem. Bayan olmak ne tuhaf. Ayrıyeten bunun hakkını nasıl verebilirsiniz? bol ölçüde süslenmek, giyinmek, farkını ortaya koymak ise; evet, bunları sinemalarımızda rol gereği yaptık. Bir de ayrıyeten yapacak vakit yok. Abla olmak duygusu mesela. Kız kardeşimi daima sevdim, daima muhtaçlığı olduğunda yanında olmaya çalıştım. Annemle de o denli. Onlarla her an bir arada olamıyordum lakin destektik birbirimize. Hayat bu biçimde bir role uygun görmüştü bizi. Gerçek hayattan epeyce sinemalarda yaşanacak ana temalar, hisler. Lakin bunu şikâyet olarak söylemiyorum. Değdi mi demiyorum en azından. Değdiğine inanıyorum. Şu gördüğüm sevgi, hürmet. Az şey mi bunlar?”
Kanseri bile nazikçe karşıladı
Kitapta, ünlülerin Filiz Akın’la ilgili kanılarına de yer verildi.
ZÜLFÜ LİVANELİ: Sinema yıldızı olmak enteresan bir tecrübe. Kim bilir kaç insanın hayalini süslüyorsun, kim bilir kaç bin duvarda fotoğrafın asılı, kim bilir kaç genç kız sana benzemeye çalışıyor. İşte bütün bunlara karşın “sahici, yalın, dost bir insan” kalabilmek için Filiz Akın olmak gerekiyor.
TÜRKAN ŞORAY: İsmini duyar duymaz içimin titrediği Filiz; narin, duygusal, şık kişiliğinin yanı sıra her olayı metanetle karşılayan fazlaca kuvvetli bir yanı da olan arkadaşım. En umutsuz anda bile, bir umut ışığı yakalar.
OYA BAŞAR: Çocukken açık hava sinemasına sarfiyat, o sihirli dünyayı seyrederdik. Sarı uzun saçları, zarafeti ve şıklığı bana daima fazlaca farklı gelmişti. yıllar daha sonra kendisini tanıdığımda ruhunun da ne kadar hoş ve gerçek olduğunu gördüm. Benim hem ablam, hem arkadaşım, hem sırdaşım oldu.
İLKER İNANOĞLU: Bana hayat veren insan. Zevkli, kaliteli, kibarlık örneği. Kanseri bile nazikçe karşılayan hayat öğretmenim. Beni daima şaşırtmayı başaran benim en güzel arkadaşım, annem.