Biden’ın yumuşak üslubu dikkat çekiyor: ABD uzlaşma peşinde mi? KARAR/ALMANYA
Biden, daha evvel Putin’e karşı yaptığı sert açıklamalardan hissedilir bir biçimde kaçınıyor. Gazetecilerin sansasyonel karşılık beklentili sorularını, savaşın ne kadar makûs bir şey olduğu ve Ukrayna’ya dayanak vermeye devam edecekleri üzere genel geçer açıklamalarla geçiştiriyor.
Spiegel Online sitesinde yer alan bir haber yoruma nazaran Biden, partisinin bağış yemeğinde yaptığı son açıklama ile Ukrayna savaşında üslup ve strateji değişikliğine gittiği tarafında önemli ipuçları verdi. Putin’in öngörülebilir haller sergilediğini söyleyen Biden Putin’in savaştan çıkış yolu bulamaması niçiniyle telaş duyduğunu belirterek ‘‘Bu olguyla nasıl baş edeceğimizi düşünüyorum“ dedi.
KRİZİ TIRMANDIRMAKTAN KAÇINIYOR
Bu açıklama ABD’nin Rusya’ya bir çıkış yolu hazırlığı önerisi sunmak istediği halinde yorumlanıyor. Bunun ne biçimde olacağı bilinmezken Biden ve hükümet üyelerinin krizi daha da tırmandıracak açıklamalardan kaçındığı gözlemleniyor. ABD, Putin’in çatışmayı daha da şiddetlendirme ihtimalinden telaş duyuyor .
ABD, Ukrayna savaşı konusunda temel duruşunu değiştirmiş değil. Ukrayna’ya yapılan yardımlar artarak sürüyor ve Rusya da kınanmaya devam ediyor. Lakin ABD hükümeti çatışmanın şiddetin arttıracak açıklamalar yapmamak konusunda dikkatli davranıyor.
Biden, ABD Savunma Bakanı Llyod Austin’in Avrupa ziyareti esnasında Almanya’daki Ramstein üssünde yaptığı “Rusya’yı zayıflatmak Amerika’nın savaş hedefidir‘‘ açıklamasından şad değil. Bu cins açıklamaların Putin’i daha da kızdırmasından telaş ediyor.
MÜTTEFİKLERLE GÖRÜŞMELER
ABD idaresi müttefikleri ile yaptığı güvenlik toplantılarında da bu yeni stratejiyi muhataplarına aktarıyor. Kapalı kapılar gerisinde yapılan görüşmelerde müttefiklere Llyod’un açıklamalarına fazla mana yüklenmemesi gerektiği söyleniyor. ABD resmi söylemi günün sonunda Ukrayna’nın savaşıp sürüp sürmeyeceği konusunda kendi sonucunı vermesi tarafında. Bu görüşe nazaran Ukrayna Rusya’nın ülkeden büsbütün çıkması ya da Donbass ve Kırım üzere kimi bölgeleri alarak bir mutabakat yapması üzere opsiyonlara karar vermek zorunda. Bu bahiste ne ABD ne de AB Ukrayna’ya baskı uygulayamaz istikametinde bir teamül var.
Girilen yeni süreçte ABD ‘‘zafer“ sözünü de nerdeyse tabu söz olarak pahalandırıyor. Müttefik ülkelerden Rusya’ya karşı askeri zafer üzere bir amaçtan kelam etmemeleri isteniyor. Savaşın gayesi ABD ve müttefikler açısından zafer değil, Putin’in savaşla ağır bir stratejik karar aldığının kendisine hissettirilmesi.
BARIŞ NASIL SAĞLANIR?
Biden’ın ABD istihbaratından sızan, Ukrayna ordusuna Rus maksatlarının istihbarata ayrıntıları verildiği tarafındaki bilgilerden de rahatsız. Bu çeşit bilgiler Rusya tarafınca kendilerine ABD ve NATO tarafında yapılan direk bir akın olarak algılanabilir.
ABD ve müttefikleri içinde muhtemel bir barışın nasıl sağlanabileceği de görüşülüyor. Gerçi Batı ittifakı savaşın daha süreceğinden hareket ediyor lakin bir yandan da olası barış taslakları hazırlanıyor. Bu noktadaki en büyük mani Ukrayna’nın talep ediği garantörlük. Ukrayna, NATO’ya girmemeye karşılık Batılı ülkelerin garantörlüğünü istiyor. Ama bu garanti birebir NATO garantisi üzere garantör ülkelerini mümkün bir Rus hücumunda askeri müdahale hakkını doğuruyor. Putin’in bu biçimde bir şartı kabul etmesi imkansız olarak görülüyor. Putin’in de kabul edeceği bir muahedesinin nasıl olabileceğini ise şu an kimse bilmiyor.
Biden, daha evvel Putin’e karşı yaptığı sert açıklamalardan hissedilir bir biçimde kaçınıyor. Gazetecilerin sansasyonel karşılık beklentili sorularını, savaşın ne kadar makûs bir şey olduğu ve Ukrayna’ya dayanak vermeye devam edecekleri üzere genel geçer açıklamalarla geçiştiriyor.
Spiegel Online sitesinde yer alan bir haber yoruma nazaran Biden, partisinin bağış yemeğinde yaptığı son açıklama ile Ukrayna savaşında üslup ve strateji değişikliğine gittiği tarafında önemli ipuçları verdi. Putin’in öngörülebilir haller sergilediğini söyleyen Biden Putin’in savaştan çıkış yolu bulamaması niçiniyle telaş duyduğunu belirterek ‘‘Bu olguyla nasıl baş edeceğimizi düşünüyorum“ dedi.
KRİZİ TIRMANDIRMAKTAN KAÇINIYOR
Bu açıklama ABD’nin Rusya’ya bir çıkış yolu hazırlığı önerisi sunmak istediği halinde yorumlanıyor. Bunun ne biçimde olacağı bilinmezken Biden ve hükümet üyelerinin krizi daha da tırmandıracak açıklamalardan kaçındığı gözlemleniyor. ABD, Putin’in çatışmayı daha da şiddetlendirme ihtimalinden telaş duyuyor .
ABD, Ukrayna savaşı konusunda temel duruşunu değiştirmiş değil. Ukrayna’ya yapılan yardımlar artarak sürüyor ve Rusya da kınanmaya devam ediyor. Lakin ABD hükümeti çatışmanın şiddetin arttıracak açıklamalar yapmamak konusunda dikkatli davranıyor.
Biden, ABD Savunma Bakanı Llyod Austin’in Avrupa ziyareti esnasında Almanya’daki Ramstein üssünde yaptığı “Rusya’yı zayıflatmak Amerika’nın savaş hedefidir‘‘ açıklamasından şad değil. Bu cins açıklamaların Putin’i daha da kızdırmasından telaş ediyor.
MÜTTEFİKLERLE GÖRÜŞMELER
ABD idaresi müttefikleri ile yaptığı güvenlik toplantılarında da bu yeni stratejiyi muhataplarına aktarıyor. Kapalı kapılar gerisinde yapılan görüşmelerde müttefiklere Llyod’un açıklamalarına fazla mana yüklenmemesi gerektiği söyleniyor. ABD resmi söylemi günün sonunda Ukrayna’nın savaşıp sürüp sürmeyeceği konusunda kendi sonucunı vermesi tarafında. Bu görüşe nazaran Ukrayna Rusya’nın ülkeden büsbütün çıkması ya da Donbass ve Kırım üzere kimi bölgeleri alarak bir mutabakat yapması üzere opsiyonlara karar vermek zorunda. Bu bahiste ne ABD ne de AB Ukrayna’ya baskı uygulayamaz istikametinde bir teamül var.
Girilen yeni süreçte ABD ‘‘zafer“ sözünü de nerdeyse tabu söz olarak pahalandırıyor. Müttefik ülkelerden Rusya’ya karşı askeri zafer üzere bir amaçtan kelam etmemeleri isteniyor. Savaşın gayesi ABD ve müttefikler açısından zafer değil, Putin’in savaşla ağır bir stratejik karar aldığının kendisine hissettirilmesi.
BARIŞ NASIL SAĞLANIR?
Biden’ın ABD istihbaratından sızan, Ukrayna ordusuna Rus maksatlarının istihbarata ayrıntıları verildiği tarafındaki bilgilerden de rahatsız. Bu çeşit bilgiler Rusya tarafınca kendilerine ABD ve NATO tarafında yapılan direk bir akın olarak algılanabilir.
ABD ve müttefikleri içinde muhtemel bir barışın nasıl sağlanabileceği de görüşülüyor. Gerçi Batı ittifakı savaşın daha süreceğinden hareket ediyor lakin bir yandan da olası barış taslakları hazırlanıyor. Bu noktadaki en büyük mani Ukrayna’nın talep ediği garantörlük. Ukrayna, NATO’ya girmemeye karşılık Batılı ülkelerin garantörlüğünü istiyor. Ama bu garanti birebir NATO garantisi üzere garantör ülkelerini mümkün bir Rus hücumunda askeri müdahale hakkını doğuruyor. Putin’in bu biçimde bir şartı kabul etmesi imkansız olarak görülüyor. Putin’in de kabul edeceği bir muahedesinin nasıl olabileceğini ise şu an kimse bilmiyor.