Firavun Kızıldenizde Kuranda Nasıl Geçiyor ?

Selin

New member
Firavun ve Kızıldeniz Olayı Kur'an’da Nasıl Anlatılmaktadır?

Kur'an-ı Kerim, insanlık tarihindeki en önemli ve anlamlı olaylardan birini, Firavun'un Musa (a.s.) ve İsrailoğulları ile Kızıldeniz'deki mucizevi geçişini anlatırken, bu olayın insanlık için önemli dersler içerdiğini vurgular. Firavun’un Kızıldeniz’deki takıntılı takibi ve sonrasında yaşanan mucize, sadece İsrailoğulları için bir kurtuluş değil, tüm insanlık için bir uyarı ve ibret kaynağıdır. Peki, Kur'an’da Firavun’un Kızıldeniz’de nasıl bir sonla karşılaştığına ve bu olayın detaylarına nasıl yer verildiğine bakalım.

Firavun’un Zulmü ve Musa (a.s.)’ya Karşı Tutumu

Kur'an’daki birçok ayette, Firavun'un zalimliği ve karşılaştığı tüm mucizelere rağmen inatla doğru yoldan sapmaya devam etmesi eleştirilmiştir. Firavun, Allah’ın elçisi Musa’ya (a.s.) inanmamış, ona karşı büyük bir düşmanlık beslemiş ve İsrailoğulları’nı zulüm altında tutmuştur. Firavun’un bu tutumu, sadece Musa ve kavmi için değil, tüm insanlık için bir ibret kaynağıdır. Kur'an’da bu zalim yönetici, kendini Tanrı yerine koyarak büyük bir kibir ve gurur içinde davranmıştır. Allah ise, onun zulmünü durdurmak ve insanlara adalet getirmek için bir dizi mucizeyi göndermiştir.

Kur'an'da Firavun’a karşı yapılan davet ve uyarılar, birçok ayette şu şekilde ifade edilmiştir:

“Firavun, Musa’ya (a.s.) ‘Eğer sen gerçekten doğru yolda isen, o zaman mucizeler göster’ demişti. Musa, Allah’ın izniyle çeşitli mucizeler göstermişti fakat Firavun hala inatla reddetmiştir.” (Al-A'raf, 106)

Firavun’un bu reddedişi, sonunda İsrailoğulları’nın özgürlüğüne kavuşması için bir yol açtı.

Kızıldeniz’in Ayetlerde Anlatımı

Kızıldeniz olayı, Kur'an’ın pek çok sure ve ayetinde detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Özellikle Firavun’un Kızıldeniz’de boğulması, insanların iman etmeleri için bir ibret kaynağıdır. Firavun’un ısrarla peşlerinden gitmeye devam etmesi, onun sonunun geldiği bir anı oluşturmuştur. Musa ve İsrailoğulları, Allah’ın emirleriyle denizi geçerken, Firavun’un ordusu ise bu geçişi engellemeye çalışmış, ancak Kızıldeniz’in kapanması sonucunda Firavun ve askerleri boğulmuştur. Bu olay, Allah’ın kudretinin bir göstergesidir.

Kur'an’da Kızıldeniz olayının detayları şu şekilde anlatılmıştır:

“Musa (a.s.) ve beraberindeki müminler denizi geçince, Firavun ve ordusu da peşlerinden geldi. Firavun denizin ortasında yakalandı ve ‘İman ediyorum, İsrailoğullarının Tanrısı olan Allah’tan başka ilah yoktur’ dedi. Fakat bu itirafı, zamanın bir anlamı yoktu. Allah ona şöyle dedi: ‘Şimdi mi inanıyorsun? Oysa daha önce isyan ediyordun ve fesatçıydın.’” (Yunus, 90-92)

Firavun’un Kızıldeniz’de Boğulması ve Sonrası

Kur'an’daki en önemli mesajlardan biri de, Firavun’un Kızıldeniz’de boğulmasının sadece onun değil, tüm insanlık için bir ibret olmasıdır. Firavun, Tanrı’yı reddettiği, zulmettiği ve halka karşı adaletsiz davrandığı için, Allah onu bir ders olarak tarihe kazandırmıştır. Bu olay, zulmün ve kibirin sonunun ne olacağına dair güçlü bir uyarıdır. Firavun’un suya gömülmesi, zalimlerin sonunun hüsran olacağını gösterir.

Kur'an'da Firavun’un sonu şu şekilde açıklanır:

“Bugün senin bedenini denizin dibinden çıkaracağız ki, seni görenler ibret alsınlar. Şüphesiz ki insanların çoğu bizim ayetlerimizden gafildirler.” (Yunus, 92)

Bu ayet, Firavun’un cesedinin Kızıldeniz’den çıkarılacağı ve bu olayın insanların bir ibreti olacağı gerçeğini ortaya koymaktadır. Firavun’un cesedi, tarih boyunca zulmün ve kibirin cezasını çekmiş olan bir zalimin simgesi olarak kalacaktır.

Firavun’un Olayından Alınacak Dersler

Firavun ve Kızıldeniz olayı, hem tarihten hem de dini öğretilerden derin dersler çıkarılmasını sağlar. Bu olayda birkaç önemli ders bulunmaktadır:

1. **Zulme Karşı Direnmek:** Firavun’un zulmüne karşı Musa (a.s.) ve İsrailoğulları'nın gösterdiği sabır, inanç ve direniş, zulme karşı durmanın önemini vurgular. Bu olay, Allah’ın yardımının her zaman müminlerin yanında olduğunu gösterir.

2. **Güçlü İman:** Firavun'un iman etmesi için çok geç kalmış olması, inancın zamanında ve samimi bir şekilde kabul edilmesi gerektiğini öğretir. İman sadece bir ölüm anında kabul edilebilecek bir şey değildir.

3. **Zulüm ve Adaletin Sonu:** Firavun’un sonu, zulmün ve haksızlığın karşısında her zaman bir bedel olduğunu gösterir. Tarihteki tüm zalimlerin de bir gün hak ettikleri cezayı bulacağına dair bir hatırlatmadır.

4. **Allah’ın Kudreti:** Bu olay, Allah’ın her şeyin üstünde bir kudrete sahip olduğunu ve hiçbir şeyin O'nun iradesinin dışında olamayacağını kanıtlar.

Kızıldeniz’deki Mucize Nedir?

Kızıldeniz’deki mucize, Allah’ın kudretinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkar. Musa’nın (a.s.) denizi ikiye ayırarak geçmesi, ona ve inananlara büyük bir kurtuluş olmuştur. Kur'an’da bu mucize, Allah’ın güç ve iradesinin her şeyin önünde olduğunu gösterir. Kızıldeniz olayının, aslında Musa ve kavmi için bir kurtuluş, Firavun ve ordusu içinse bir felaket olduğunu belirtmek gerekir.

Kur'an’da bu mucizeyi anlatan ayetlerden biri şöyledir:

“Biz, Musa’ya denizi vurmasını emrettik, o da vurdu. Deniz ikiye yarıldı ve her biri büyük bir dağ gibi oldu. Musa ve beraberindekiler, denizin içinden geçtiler. Firavun ve ordusu da onların peşinden geldi. Nihayet, Firavun ve ordusu boğulup yok oldular.” (Şuara, 63-66)

Firavun’un Kızıldeniz’deki Olayı, İman ve İsyan Arasındaki Farkı Gösteriyor

Firavun’un sonu, inkar ile inancın arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koyar. Firavun, yaşamı boyunca bir kez bile doğru yolda olmamış, hatalarına ısrarla devam etmiştir. Musa (a.s.) ve inananlar ise her zorlukla birlikte Allah’a güvenmiş ve sonunda kurtulmuşlardır. Kızıldeniz olayı, Allah’ın yardımcı olacağına olan güvenin, insanların imanlarını pekiştirdiğini gösterir.

Sonuç

Firavun’un Kızıldeniz’deki olayını anlatan Kur'an ayetleri, tarihsel bir gerçekliğin ötesinde, tüm insanlık için büyük bir uyarı ve ders içerir. Zulmün ve kibirin sonunun felaket olacağı, iman edenlerin ise Allah’ın yardımıyla her türlü zorluğu aşacağı gerçeği, Kur'an’ın en önemli öğretilerindendir. Bu olay, hem bireysel hem de toplumsal anlamda adaletin ve iman gücünün ne denli önemli olduğunu bizlere hatırlatır.
 
Üst