Hindistan Bağımsızlığını Ne Zaman Aldı ?

Defne

New member
Hindistan Bağımsızlığını Ne Zaman Aldı?

Hindistan, 15 Ağustos 1947'de bağımsızlığını kazanarak İngiliz sömürge yönetiminden kurtulmuştur. Bu tarihi dönüm noktası, uzun yıllar süren bir bağımsızlık mücadelesinin sonucudur. Hindistan’ın bağımsızlık süreci, farklı toplumsal, kültürel ve dini dinamiklerin etkileşimiyle şekillenmiş ve büyük liderlerin fedakârlıklarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu makalede Hindistan’ın bağımsızlık tarihine ve sürecine dair ayrıntılara yer verilecek, Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesi ve bağımsızlığını kazanma süreci ele alınacaktır.

Hindistan Bağımsızlık Mücadelesi: Tarihin Derinliklerinden Gelen Bir İhtiyaç

Hindistan, Britanya İmparatorluğu tarafından 1858'de doğrudan yönetilmeye başlanmıştır. Daha önce İngilizler, Hindistan'da Doğu Hindistan Şirketi aracılığıyla ticaret yaparken, bu şirketin sömürü politikalarının ve Hindistan’daki yerel yönetimlerin zayıf olması, Hindistan'da halkın İngiltere'ye karşı tepkisini arttırmıştır. 1857’de gerçekleşen Sepoy İsyanı, Hindistan'da Britanya sömürge yönetimine karşı ilk büyük isyan olarak tarihe geçmiştir. Ancak bu isyanın başarısız olmasının ardından Hindistan'daki bağımsızlık mücadelesi daha karmaşık bir hale gelmiş ve halkın farklı kesimlerinden çeşitli tepkilerle şekillenmeye devam etmiştir.

Hindistan’ın bağımsızlık hareketi, 19. yüzyılın sonlarından itibaren farklı politik, sosyal ve kültürel hareketlerin etkisiyle güçlenmiştir. Hindistan Millî Kongresi (Indian National Congress), 1885’te kurulmuş ve İngiltere’ye karşı pasif direniş ve reform talepleriyle ön plana çıkmıştır. Bu hareketin liderlerinden Mohandas Karamchand Gandhi, 1915'te Hindistan’a dönerek bağımsızlık mücadelesinin en önemli figürlerinden biri haline gelmiştir. Gandhi, şiddet içermeyen pasif direniş ve sivil itaatsizlik yöntemlerini benimseyerek Hindistan halkını bağımsızlık için birleştirmiştir.

Gandhi ve Pasif Direnişin Rolü

Mohandas Karamchand Gandhi’nin liderliğinde Hindistan bağımsızlık mücadelesi büyük bir ivme kazanmıştır. Gandhi, İngilizlere karşı şiddet içermeyen eylemleriyle tanınmış ve Hindistan halkını "satyagraha" (doğruya ve hakka dayalı direnç) ilkesine göre örgütlemiştir. 1919’da İngiltere’nin Hindistan’da uyguladığı Zorlama Yasası, Hindistan halkını büyük ölçüde harekete geçirmiş ve Gandhi’nin çağrısıyla geniş çaplı protestolar başlamıştır.

Gandhi, 1930’da tuz yasağına karşı başlattığı ünlü Tuz Yürüyüşü ile Hindistan'ın her köşesinden halkı tek bir amaca yönlendirmiştir. Gandhi’nin liderliğindeki bu hareket, Hindistan halkının İngilizlere karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin simgesi haline gelmiştir. Gandhi’nin felsefesi, Hindistan’daki tüm etnik, dini ve kültürel grupları birleştirerek halkı özgürlük mücadelesine katılmaya teşvik etmiştir.

Bağımsızlık İçin Son Adımlar

Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesi, özellikle II. Dünya Savaşı’nın ardından hız kazanmıştır. 1940’ların başlarında Hindistan’da İngiltere’nin savaşın yükünü taşımaktan yorgun düşmesi ve dünya genelinde sömürgecilik karşıtı hareketlerin artması, Hindistan bağımsızlık hareketinin lehine bir ortam yaratmıştır. 1942’de, Hindistan Millî Kongresi "Do or Die" (Ya Bağımsızlık Ya Ölüm) sloganıyla İngiltere’ye karşı büyük bir isyan başlatmıştır. Bu isyan, İngiltere hükümetini Hindistan'da hızlı bir reform yapmaya zorlamıştır.

1945’te İngiltere’deki yeni hükümet, Hindistan’daki durumla ilgili ciddi bir değerlendirme yapma gerekliliği hissetmiş ve Hindistan'ın bağımsızlık talebine daha fazla kayıtsız kalmamıştır. 1947’de İngiltere Başbakanı Clement Attlee, Hindistan’a bağımsızlık vermek için hazırlıklara başlamıştır.

Hindistan Bağımsızlığını Hangi Tarihte Kazandı?

Sonunda, Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinin doruk noktası 15 Ağustos 1947'de gerçekleşmiştir. Hindistan, İngiltere’den bağımsızlığını kazanmış ve iki ayrı devlet, Hindistan ve Pakistan olarak kurulmuştur. Hindistan’ın bağımsızlığı, Britanya İmparatorluğu’nun doğrudan yönetiminden kurtulmasıyla sonuçlanmıştır. Bu tarihi an, Hindistan halkının özgürlük mücadelesinin zaferidir ve bu tarih, Hindistan için her yıl bağımsızlık günü olarak büyük bir coşku ve gurur içinde kutlanmaktadır.

Bağımsızlık Sonrası Hindistan'da Ne Oldu?

Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından ülkede büyük sosyal ve politik değişiklikler yaşanmıştır. Hindistan, İngiltere’den ayrıldıktan sonra, Hindu ve Müslüman nüfusu arasındaki gerilimler daha da artmış ve bu durum, Hindistan’ın ikiye ayrılmasına yol açmıştır. 15 Ağustos 1947’de Hindistan’ın yanında Pakistan da bağımsızlığını ilan etmiştir. Hindistan’daki çoğunluğu oluşturan Hindular, Hindistan’da yaşamaya devam ederken, Pakistan’a ise Müslümanlar göç etmiştir. Bu süreç, büyük bir nüfus hareketine ve şiddetli çatışmalara neden olmuştur.

Bağımsızlık sonrası Hindistan, seküler ve demokratik bir devlet kurma amacıyla çeşitli reformlar yapmıştır. Hindistan, 1950'de kabul edilen anayasa ile dünya üzerindeki en büyük demokrasilerden biri olma yolunda ilerlemiştir. Hindistan’ın bağımsızlık sonrası attığı adımlar, sadece sömürgeciliğe karşı zafer değil, aynı zamanda özgürlük, eşitlik ve adalet arayışının simgesi haline gelmiştir.

Sonuç ve Hindistan Bağımsızlık Mücadelesinin Önemi

Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesi, sadece Hindistan için değil, tüm dünya için önemli bir dönüm noktasıdır. Hindistan, şiddet içermeyen direnişin zaferiyle bağımsızlığını kazanarak, diğer sömürge ülkelerine de ilham vermiştir. Gandhi’nin öncülüğünde gelişen pasif direniş, dünya çapında özgürlük ve insan hakları hareketlerine etkide bulunmuş, modern tarih için önemli bir örnek oluşturmuştur. Hindistan’ın 15 Ağustos 1947’de kazandığı bağımsızlık, halkın birliği ve azmiyle gerçekleşmiş ve bu tarihi gün, Hindistan halkının özgürlük mücadelesinin bir simgesi olarak her yıl kutlanmaya devam etmektedir.
 
Üst