STRIF
Member
Bilim insanları pandeminin başından beri COVID-19‘un ardındaki virüsün (koronavirüs) kaynağını araştırıyor. Geçtiğimiz günlerde araştırmacılar bu mevzuya ait bir çalışma yayımladı. Çalışmaya göre, kıymetli bir viral proteindeki tek bir değişiklik bu virüsün hayvanlardan insanlara sıçramasına yardımcı olmuş olabilir. Bu mutasyon virüsün başak proteininin, ACE2 konak proteinin insan versiyonuna kuvvetli bir biçimde bağlanmasına yardımcı oldu.
İşte çalışmaya dair tüm ayrıntılar…
Değişiklik akciğerlerde süratli yayılıma yol açtı
İnsan hücrelerine bağlanma yeteneği mutasyonlu virüste, değişiklikten mahrum öteki koronavirüslerden daha kuvvetliydü. Üstelik mutasyonlu virüs, laboratuvarda yetiştirilen insan akciğer hücrelerinde virüsün evvelki versiyonlarından daha süratli ve hayli çoğaldı. Tüm bu çalışmalara rağmen koronavirüsün kaynağı hala araştırmacıların çözmeye çalıştığı bir gizem.
Cell‘de yayımladıkları çalışmada grup, koronavirüsün 182 binden çok genetik planını tahlil etti. bu biçimdece virüsün insanlara adapte bulunmasına ve beşerler içinde yayılmasına yardımcı olabilecek mutasyon belirtilerini aradılar. Takım, virüsün başak proteininin amino asitlerindeki değişiklikleri yarasalardan yahut insanları enfekte etmeyen pangolinlerden gelen dört koronavirüs ile karşılaştırdı. Araştırmacılar hayvan virüslerindeki amino asit treoninin, COVID-19 etkeni koronavirüste bulunan amino asit alanin ile değiştiğini buldu.
Araştırmacılar, T372A mutasyonunun, spike proteinini kaplayan birtakım şekerleri ortadan kaldırdığını varsayım ediyor. Bu şekerleri ortadan kaldırmak virüsün hücrelere girmek için kullandığı ACE2’ye daha güzel erişmesini sağlıyor. Deneyler bunun hakikat olduğunu gösterdi. Alanine sahip bir virüs laboratuvarda yetiştirilen insan akciğer hücrelerine girdiğinde, treonin içeren versiyonlardan daha hayli çoğaldı.
Bilim insanları bu mutasyonun ne vakit gerçekleştiğini ise çabucak hemen bilmiyor. Treonin bulunan bir yarasa koronavirüsü, evvel insanları enfekte etmiş ve çabucak sonrasında süratle bir alanine dönüşmüş olabilir. Bir başka mümkünlük ise alaninin sıçramadan evvel yarasalarda yahut öteki bir hayvanda ortaya çıkmış olması.
Mutasyon olmasaydı koronavirüs pandemi olmayabilirdi
Virginia Tech‘den virolog James Weger-Lucarelli, “Bu mutasyon olmasaydı pandemi olmayacağını düşünüyorum. Koronavirüsün global yayılımı daha az muhtemeldi. Bir hayvan virüsünün insanları enfekte etme yeteneğini nasıl kazandığını bulmak antiviraller yahut aşılar üzere tedbire yollarını geliştirmeye yardımcı olabilir.” dedi.
(Foto: AP)
Kanada’daki Waterloo Üniversitesinden çalışmaya dahil olmayan biyolog Andrew Doxey ise farklı bir görüş ekledi. Doxey, “Yeni bulgular mutasyonun kıymetli olduğunu ima ediyor. Lakin hayvanlardan insanlara geçişi mümkün kılan potansiyel olarak birden çok değişiklikten yalnızca biri. Kesinlikle tek mutasyon bu değil.” halinde konuştu.
Northwestern Üniversitesinden virolog Ramón Lorenzo Redondo da tıpkı fikirde. Redondo, araştırmacıların virüsler için tipik olarak kullanılmayan bir prosedür benimsediğini söylemiş oldu. Bu tekniğin öteki kıymetli mutasyonları gözden kaçırmış olabileceğini belirtti.
İşte çalışmaya dair tüm ayrıntılar…
Değişiklik akciğerlerde süratli yayılıma yol açtı
İnsan hücrelerine bağlanma yeteneği mutasyonlu virüste, değişiklikten mahrum öteki koronavirüslerden daha kuvvetliydü. Üstelik mutasyonlu virüs, laboratuvarda yetiştirilen insan akciğer hücrelerinde virüsün evvelki versiyonlarından daha süratli ve hayli çoğaldı. Tüm bu çalışmalara rağmen koronavirüsün kaynağı hala araştırmacıların çözmeye çalıştığı bir gizem.
Cell‘de yayımladıkları çalışmada grup, koronavirüsün 182 binden çok genetik planını tahlil etti. bu biçimdece virüsün insanlara adapte bulunmasına ve beşerler içinde yayılmasına yardımcı olabilecek mutasyon belirtilerini aradılar. Takım, virüsün başak proteininin amino asitlerindeki değişiklikleri yarasalardan yahut insanları enfekte etmeyen pangolinlerden gelen dört koronavirüs ile karşılaştırdı. Araştırmacılar hayvan virüslerindeki amino asit treoninin, COVID-19 etkeni koronavirüste bulunan amino asit alanin ile değiştiğini buldu.
Araştırmacılar, T372A mutasyonunun, spike proteinini kaplayan birtakım şekerleri ortadan kaldırdığını varsayım ediyor. Bu şekerleri ortadan kaldırmak virüsün hücrelere girmek için kullandığı ACE2’ye daha güzel erişmesini sağlıyor. Deneyler bunun hakikat olduğunu gösterdi. Alanine sahip bir virüs laboratuvarda yetiştirilen insan akciğer hücrelerine girdiğinde, treonin içeren versiyonlardan daha hayli çoğaldı.
Bilim insanları bu mutasyonun ne vakit gerçekleştiğini ise çabucak hemen bilmiyor. Treonin bulunan bir yarasa koronavirüsü, evvel insanları enfekte etmiş ve çabucak sonrasında süratle bir alanine dönüşmüş olabilir. Bir başka mümkünlük ise alaninin sıçramadan evvel yarasalarda yahut öteki bir hayvanda ortaya çıkmış olması.
Mutasyon olmasaydı koronavirüs pandemi olmayabilirdi
Virginia Tech‘den virolog James Weger-Lucarelli, “Bu mutasyon olmasaydı pandemi olmayacağını düşünüyorum. Koronavirüsün global yayılımı daha az muhtemeldi. Bir hayvan virüsünün insanları enfekte etme yeteneğini nasıl kazandığını bulmak antiviraller yahut aşılar üzere tedbire yollarını geliştirmeye yardımcı olabilir.” dedi.
(Foto: AP)
Kanada’daki Waterloo Üniversitesinden çalışmaya dahil olmayan biyolog Andrew Doxey ise farklı bir görüş ekledi. Doxey, “Yeni bulgular mutasyonun kıymetli olduğunu ima ediyor. Lakin hayvanlardan insanlara geçişi mümkün kılan potansiyel olarak birden çok değişiklikten yalnızca biri. Kesinlikle tek mutasyon bu değil.” halinde konuştu.
Northwestern Üniversitesinden virolog Ramón Lorenzo Redondo da tıpkı fikirde. Redondo, araştırmacıların virüsler için tipik olarak kullanılmayan bir prosedür benimsediğini söylemiş oldu. Bu tekniğin öteki kıymetli mutasyonları gözden kaçırmış olabileceğini belirtti.