Suriye'De Koalisyon Güçleri Kimler ?

Emre

New member
Suriye'deki Koalisyon Güçleri Kimlerdir?

Suriye, son yıllarda dünya siyasi gündeminin en sıcak noktalarından biri haline gelmiştir. 2011 yılında başlayan iç savaş, küresel güçlerin bölgeye müdahalesiyle daha da karmaşık bir hale gelmiştir. Suriye'deki iç savaşta birçok aktör yer almakta ve bu aktörler farklı ideolojik ve stratejik çıkarlar doğrultusunda savaşmaktadır. Bu bağlamda, Suriye'deki koalisyon güçleri, iç savaşın seyrini şekillendiren ve bölgedeki denklemleri belirleyen önemli bir rol oynamaktadır.

Koalisyon Güçleri Kimlerden Oluşuyor?

Suriye'deki koalisyon güçleri, bir dizi ülkeden oluşmaktadır. Bu koalisyonun en önemli unsurlarını, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve ona bağlı koalisyon ülkeleri oluştururken, başka bir koalisyon ise Rusya, İran ve Suriye hükümetinin desteğiyle Suriye'deki askeri varlıklarını sürdürmektedir. Bu iki ana aktör arasındaki mücadele, Suriye'deki iç savaşın temel dinamiklerinden biridir.

1. **ABD ve Koalisyon Ülkeleri:**

ABD, Suriye'deki koalisyonun başını çeken ülkedir. 2014 yılında IŞİD'in Suriye ve Irak'ta hızla büyümesi üzerine, ABD öncülüğünde bir uluslararası koalisyon kurulmuştur. Bu koalisyon, başlangıçta IŞİD'e karşı bir mücadele yürütmek amacıyla oluşturulmuş olsa da zamanla Suriye'deki diğer aktörlere karşı da savaşan bir güç haline gelmiştir.

Koalisyona katılan ülkeler arasında Avrupa, Ortadoğu ve Asya'dan birçok ülke yer almaktadır. Bunlar arasında Fransa, İngiltere, Almanya, Kanada, Avustralya, Hollanda, Belçika, Türkiye gibi ülkeler bulunmaktadır. Her biri, IŞİD’e karşı askeri operasyonlar gerçekleştirmiş ve hava saldırılarıyla destek sağlamıştır. ABD’nin desteğiyle bu ülkeler, özellikle kuzeydoğu Suriye’de, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve YPG gibi Kürt milis gruplarıyla birlikte hareket etmişlerdir. ABD'nin koalisyonu, özellikle Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’in bölgesel kontrolünü kaybetmesinde önemli bir rol oynamıştır.

2. **Rusya ve İran’ın Desteklediği Koalisyon:**

Diğer yandan, Suriye’deki Esad rejimine karşı çıkan ülkelerin koalisyonunun zıttı olarak, Rusya ve İran, Suriye hükümetinin yanında yer almaktadır. 2015 yılından itibaren Rusya, Suriye hükümetine karşı olan gruplara yönelik hava saldırıları gerçekleştirmiş ve hava üstünlüğü sağlamak için hava kuvvetlerini bölgeye konuşlandırmıştır. Rusya, Esad rejimiyle güçlü bir askeri ittifak kurarak, IŞİD ve diğer isyancı gruplara karşı savaşı desteklemiştir.

İran ise, Esad yönetimiyle olan ilişkisini daha çok toprak üzerindeki nüfuzunu artırmak amacıyla sürdürmektedir. İran, Suriye’deki milisleri, özellikle Hizbullah ve diğer Şii milis gruplarını destekleyerek, Esad rejiminin askeri gücünü artırmıştır. İran, aynı zamanda Suriye'ye silah ve askeri yardım sağlamaktadır.

3. **Türkiye ve Koalisyonun Rolü:**

Türkiye, başlangıçta Suriye'deki iç savaşa doğrudan müdahil olmamış olsa da, özellikle IŞİD’in yükselmesi ve Kürt milis gruplarının güçlenmesi ile birlikte bölgede etkin bir rol oynamaya başlamıştır. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde, PYD ve YPG gibi Kürt gruplarını hedef alarak askeri harekatlar düzenlemiştir. Ayrıca, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı gibi operasyonlarla Suriye'nin kuzeyindeki topraklarda askeri varlık göstermiştir.

Türkiye’nin koalisyona katılımı, aynı zamanda ABD ve diğer batılı ülkelerle olan ilişkilerinin de şekillenmesinde önemli bir faktör olmuştur. Türkiye, IŞİD’e karşı mücadelede koalisyon güçleriyle işbirliği yaparken, aynı zamanda YPG’nin PKK ile bağlantılı olduğunu savunarak, bu gruplara karşı da mücadele etmiştir.

Koalisyonun Temel Hedefleri ve Stratejileri

Suriye’deki koalisyon güçlerinin temel hedefi, IŞİD ve diğer terörist grupları ortadan kaldırmak olmuştur. Ancak zamanla, koalisyonun amacı, Suriye iç savaşının siyasi çözümüne katkıda bulunmak ve bölgedeki istikrarı sağlamak olarak da şekillenmiştir. Koalisyon güçlerinin stratejileri genellikle hava saldırıları ve yerel güçlerle desteklenmiş operasyonlarla sürdürülmüştür.

ABD öncülüğündeki koalisyon, özellikle IŞİD’in bölgedeki başlıca gücü olduğu dönemde, hava bombardımanları ve yerel müttefiklerle yapılan operasyonlarla bu terör örgütünün kontrolündeki toprakları geri almayı başarmıştır. Ancak, koalisyonun hedeflerinin yalnızca IŞİD ile sınırlı kalmadığı, aynı zamanda Suriye’nin gelecekteki siyasi yapısına etki etmeyi de kapsadığı söylenebilir.

Koalisyonun Karşılaştığı Zorluklar ve Eleştiriler

Koalisyon güçlerinin Suriye’deki müdahalesi, birçok açıdan eleştirilmektedir. Birincisi, Suriye iç savaşında birden fazla aktörün yer alması ve bu aktörlerin çıkarlarının çatışması, koalisyonun askeri ve siyasi başarılarını sınırlamıştır. Özellikle, Rusya ve İran’ın desteklediği Esad rejimi ile batılı ülkeler ve Türkiye arasındaki anlaşmazlıklar, koalisyonun bir arada hareket etmesini zorlaştırmıştır.

Ayrıca, yerel müttefiklerin de bazen kendi çıkarlarını ön planda tutması, koalisyonun etkisini azaltmıştır. YPG’nin PKK ile bağlantıları ve Türkiye’nin bu gruba karşı tutumu, koalisyonun stratejik hedeflerine engel teşkil etmiştir. Koalisyonun bölgedeki sivil kayıplara yol açması, sivil altyapıların hedef alınması da uluslararası alanda eleştirilmiştir.

Sonuç: Koalisyonun Geleceği ve Suriye’nin İleriye Dönük Durumu

Suriye'deki koalisyon güçlerinin mevcut durumu, bölgenin geleceği hakkında birçok belirsizliği beraberinde getirmektedir. IŞİD’in toprak kaybetmesi ve örgütün etkinliğinin azalması, koalisyonun kısa vadeli hedeflerinin büyük ölçüde tamamlandığını göstermektedir. Ancak Suriye’deki iç savaşın sonlanması ve siyasi bir çözümün sağlanması, hala zorlu bir süreçtir.

Koalisyon güçlerinin bölgedeki varlığı, Esad rejimi ve onun destekçileriyle karşı karşıya gelmeye devam etmektedir. Bununla birlikte, Suriye’deki barış süreci, uluslararası aktörlerin işbirliği yapıp yapamayacağına bağlı olarak şekillenecektir. Suriye'deki koalisyonun başarılı olabilmesi, yalnızca askeri değil, aynı zamanda diplomatik ve siyasi bir çözümün sağlanmasına da bağlıdır.

Sonuç olarak, Suriye’deki koalisyon güçleri, savaşın çeşitli aşamalarında önemli rol oynamış ve farklı çıkarlar doğrultusunda hareket etmiştir. Ancak, bu koalisyonun geleceği, sadece askeri başarılarla değil, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası siyasi çözüm süreçlerine bağlı olarak şekillenecektir.
 
Üst