STRIF
Member
Araştırmacılar ekran güç tüketimini azaltacak nitelikte yeni bir çalışmaya imza attı. Michigan Üniversitesinde bir grup, organik ışık yayan diyotlardan (OLED) yüzde 20 daha fazla ışık yayan yeni bir elektrot geliştirdi. Akıllı telefonların ve dizüstü bilgisayarların pil ömrünü uzatmaya yahut yeni jenerasyon televizyonları ve ekranları epey daha verimli hale getirmeye yardımcı olacak.
Takım, çalışmayı Science Advances mecmuasında yayımladı.
Ekran güç tüketimi azalırken parlaklık arttı
Teknik aslında ışığın OLED’in ışık yayan kısmında sıkışmasını önlüyor. bu biçimdece OLED’lerin daha az güç kullanırken parlaklığı muhafazasını sağlıyor. tıpkı vakitte elektrotun, OLED ekranlar ve aydınlatma armatürleri yapmak için mevcut süreçlere yerleştirilmesi ise pek kolay.
Olağanda şayet bir yol geliştirilmezse OLED’in ürettiği ışığın yaklaşık yüzde 80’i aygıtın ortasında hapsolur. Bunun sebebini araştırmacılar dalga kılavuzu tesiri olarak tanımlıyor.
zati aygıttan dik açıya yakın bir açıda gelmeyen ışık ışınları, geri yansır ve aygıt boyunca yanlara gerçek yönlendirilir. Sonunda OLED’in ortasında kaybolur. Kayıp ışığın büyük bir kısmı ışık yayıcının her iki tarafındaki iki elektrot içinde hapsolur. Buradaki en büyük hatalılardan biri ışık yayan materyal ile tipik olarak indiyum kalay oksitten (ITO) yapılan cam içindeki şeffaf elektrottur.
Araştırmacılar ITO’yu sadece beş nanometre kalınlığında, bakırdan bir çekirdek katmanı üzerinde biriktirilmiş bir gümüş katmanla değiştirdi. OLED katmanlarındaki dalga kılavuzu sıkıntısını büsbütün ortadan kaldırırken elektrot fonksiyonunu sürdürdü.
Işık yayıcıdaki dalga kılavuzunu ortadan kaldırdıklarını kanıtlamak için grup, camın hapsettiği ışığı da durdurmak zorunda kaldı. Bunu, camla tıpkı kırılma göstergesine sahip bir sıvı kullanarak deher neysel bir düzenekle yaptılar. Bu “indeks eşleştirme” yüksek indeksli cam ve düşük indeksli hava içindeki hudutta meydana gelen yansımayı önledi.
Akabinde deney düzeneklerine yan taraftan baktılar ve yana gerçek rastgele bir ışık gelip gelmediğini incelediler. Işık yayan katmanın kenarının neredeyse büsbütün karanlık olduğunu gördüler. Lakin camdan gelen ışık ise yaklaşık yüzde 20 daha parlaktı.
Takım, çalışmayı Science Advances mecmuasında yayımladı.
Ekran güç tüketimi azalırken parlaklık arttı
Teknik aslında ışığın OLED’in ışık yayan kısmında sıkışmasını önlüyor. bu biçimdece OLED’lerin daha az güç kullanırken parlaklığı muhafazasını sağlıyor. tıpkı vakitte elektrotun, OLED ekranlar ve aydınlatma armatürleri yapmak için mevcut süreçlere yerleştirilmesi ise pek kolay.
Olağanda şayet bir yol geliştirilmezse OLED’in ürettiği ışığın yaklaşık yüzde 80’i aygıtın ortasında hapsolur. Bunun sebebini araştırmacılar dalga kılavuzu tesiri olarak tanımlıyor.
zati aygıttan dik açıya yakın bir açıda gelmeyen ışık ışınları, geri yansır ve aygıt boyunca yanlara gerçek yönlendirilir. Sonunda OLED’in ortasında kaybolur. Kayıp ışığın büyük bir kısmı ışık yayıcının her iki tarafındaki iki elektrot içinde hapsolur. Buradaki en büyük hatalılardan biri ışık yayan materyal ile tipik olarak indiyum kalay oksitten (ITO) yapılan cam içindeki şeffaf elektrottur.
Araştırmacılar ITO’yu sadece beş nanometre kalınlığında, bakırdan bir çekirdek katmanı üzerinde biriktirilmiş bir gümüş katmanla değiştirdi. OLED katmanlarındaki dalga kılavuzu sıkıntısını büsbütün ortadan kaldırırken elektrot fonksiyonunu sürdürdü.
Işık yayıcıdaki dalga kılavuzunu ortadan kaldırdıklarını kanıtlamak için grup, camın hapsettiği ışığı da durdurmak zorunda kaldı. Bunu, camla tıpkı kırılma göstergesine sahip bir sıvı kullanarak deher neysel bir düzenekle yaptılar. Bu “indeks eşleştirme” yüksek indeksli cam ve düşük indeksli hava içindeki hudutta meydana gelen yansımayı önledi.
Akabinde deney düzeneklerine yan taraftan baktılar ve yana gerçek rastgele bir ışık gelip gelmediğini incelediler. Işık yayan katmanın kenarının neredeyse büsbütün karanlık olduğunu gördüler. Lakin camdan gelen ışık ise yaklaşık yüzde 20 daha parlaktı.