‘Abramoviç’in yatları Türkiye’nin başını ağrıtabilir’ argümanı Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin akabinde Batılı biroldukca ülke Moskova rejimine karşı yaptırım kararları almış ve Putin’e yakın iş insanlarını kara listeye almıştı. Oligarklar olarak nitelendirilen bu isimlerin içinde, Chelsea’nın sahibi olarak bilinen Rus milyarder Roman Abramoviç de vardı.
Abramoviç’in toplam pahası 15 milyar dolara yakın iki dev yatı, Avrupa ülkelerinden kaçtı ve el konmamak için Türkiye limanlarına demirledi. Bu iki yatın gelişi, “Abramoviç ve öteki oligarklar varlıklarını Türkiye’ye taşıyacak, hatta yatırım yapacak” söylentilerine de niye oldu.
Emekli büyükelçi Selim Kuneralp, bu iki yatın 1. dünya Savaşı öncesi Türkiye’ye sığınan iki Alman savaş gemisini, Goeben ve Breslau’yı hatırlattığını söylemiş oldu. Kuneralp, bu yatların Türkiye’nin başını ağrıtabileceğini de öngördü.
GÖBEN – BRESLAU BENZETMESİ
Serbestiyet’te yazan emekli büyükelçi Kuneralp, Goeben ve Breslau’ın Türkiye’nin II. Dünya Savaşı’na girmesine niye olduğunu anımsatarak, şunları söylemiş oldu:
“Rus oligark Roman Abramoviç’e ilişkin Solaris ile Eclipse isimli süperyatların yaptırımlardan kaçmak için Bodrum ve Marmaris limanlarına sığındıklarını görür görmez Goeben ve Breslau’un maceraları hatırıma geldi. her neyse ki Solaris ile Eclipse savaş gemisi değil, “sadece” her birinin pahası 1 milyar dolar olan süperyatlar.”
BAŞ AĞRISINA YOL AÇABİLİRLER
Buna karşın bu yatların hükümet için baş ağrısına yol açabileceğini kaydeden Kuneralp, “Bilindiği üzere Abramoviç AB ülkelerinde yaptırıma doğal tutulan oligarklar içinde. Türkiye’de ismi sahibi olduğu Chelsea futbol grubunu piyasaya çıkarması ile duyuldu. O niçinle yatlar rastgele bir AB ülkesinin limanına yanaşamaz” dedi.
“Nitekim sayılarının epey kabarık olduğunu basından öğrendiğimiz öbür süperyat meraklısı Rus oligarkları teknelerini Hint okyanusunda Seyşel, Maldiv üzere ülkelere göndermeye çalışmaktalar” diyen Kuneralp, “Kendisi de Musevi olan Abramoviç’in yatları İsrail’e göndermeye çalışması beklenebilirdi. Ya yatların ikmal görmeden oraya kadar gitmesi mümkün değildi, ya da İsrail hükümetinin gemileri talep edebilecek bir AB ülkesine yahut gemilerin bir İngiliz kolonisi olan Bermuda’da kayıtlı bulunmasına dayanarak İngiltere’ye teslim etmeyeceğinden emin olamadı” diye yazdı.
“YAPTIRIM UYGULAMAMAKLA YAPTIRIM DELMEK BİREBİR ŞEY DEĞİL”
Yazısında, “Gemilere el konulmaması yahut hak sahibi olduğunu sav edecek Avrupa ülkesine gönderilmemesi halinde iktidarın reaksiyonlarla müsabakası olasıdır” diyen Kuneralp, “Özellikle 24 Mart tarihinde Brüksel’de yapılacak NATO doruğuna katılacak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu mevzuda kimi sorulara muhatap olması şaşırtan olmayacaktır. Yaptırım uygulamamak ile yaptırım delmek birebir şey değildir tabii” tabirlerini kullandı.
Abramoviç’in toplam pahası 15 milyar dolara yakın iki dev yatı, Avrupa ülkelerinden kaçtı ve el konmamak için Türkiye limanlarına demirledi. Bu iki yatın gelişi, “Abramoviç ve öteki oligarklar varlıklarını Türkiye’ye taşıyacak, hatta yatırım yapacak” söylentilerine de niye oldu.
Emekli büyükelçi Selim Kuneralp, bu iki yatın 1. dünya Savaşı öncesi Türkiye’ye sığınan iki Alman savaş gemisini, Goeben ve Breslau’yı hatırlattığını söylemiş oldu. Kuneralp, bu yatların Türkiye’nin başını ağrıtabileceğini de öngördü.
GÖBEN – BRESLAU BENZETMESİ
Serbestiyet’te yazan emekli büyükelçi Kuneralp, Goeben ve Breslau’ın Türkiye’nin II. Dünya Savaşı’na girmesine niye olduğunu anımsatarak, şunları söylemiş oldu:
“Rus oligark Roman Abramoviç’e ilişkin Solaris ile Eclipse isimli süperyatların yaptırımlardan kaçmak için Bodrum ve Marmaris limanlarına sığındıklarını görür görmez Goeben ve Breslau’un maceraları hatırıma geldi. her neyse ki Solaris ile Eclipse savaş gemisi değil, “sadece” her birinin pahası 1 milyar dolar olan süperyatlar.”
BAŞ AĞRISINA YOL AÇABİLİRLER
Buna karşın bu yatların hükümet için baş ağrısına yol açabileceğini kaydeden Kuneralp, “Bilindiği üzere Abramoviç AB ülkelerinde yaptırıma doğal tutulan oligarklar içinde. Türkiye’de ismi sahibi olduğu Chelsea futbol grubunu piyasaya çıkarması ile duyuldu. O niçinle yatlar rastgele bir AB ülkesinin limanına yanaşamaz” dedi.
“Nitekim sayılarının epey kabarık olduğunu basından öğrendiğimiz öbür süperyat meraklısı Rus oligarkları teknelerini Hint okyanusunda Seyşel, Maldiv üzere ülkelere göndermeye çalışmaktalar” diyen Kuneralp, “Kendisi de Musevi olan Abramoviç’in yatları İsrail’e göndermeye çalışması beklenebilirdi. Ya yatların ikmal görmeden oraya kadar gitmesi mümkün değildi, ya da İsrail hükümetinin gemileri talep edebilecek bir AB ülkesine yahut gemilerin bir İngiliz kolonisi olan Bermuda’da kayıtlı bulunmasına dayanarak İngiltere’ye teslim etmeyeceğinden emin olamadı” diye yazdı.
“YAPTIRIM UYGULAMAMAKLA YAPTIRIM DELMEK BİREBİR ŞEY DEĞİL”
Yazısında, “Gemilere el konulmaması yahut hak sahibi olduğunu sav edecek Avrupa ülkesine gönderilmemesi halinde iktidarın reaksiyonlarla müsabakası olasıdır” diyen Kuneralp, “Özellikle 24 Mart tarihinde Brüksel’de yapılacak NATO doruğuna katılacak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu mevzuda kimi sorulara muhatap olması şaşırtan olmayacaktır. Yaptırım uygulamamak ile yaptırım delmek birebir şey değildir tabii” tabirlerini kullandı.