Hizmet Olarak Ağ’a İlgi Artıyor Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi Aruba, COVID daha sonrası dünyanın sürdürülebilir bir dijital dönüşüme muhtaçlığı ışığında, EMEA bölgesindeki teknoloji başkanlarının mevcut altyapılarını ve ağ kurulumlarını gözden geçirmelerini sağlayan bir hizmet olarak ağ (NaaS) tahlillerine artan ilgiyi ortaya koyan bir çalışma yayımladı.
Bir şirketin ağ yaygınlığını, operasyonlarını ve ömür döngüsü idaresinin yüzde 50’den çoksının abonelik formülüyle üçüncü bir tarafça sağlanması olarak tanımlanan NaaS, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin yüzde 89’unun gündeminde yer alan bir kavram. Aslında, her üç şirketten birinin (yüzde 30) çoğunlukla üzerinde durduğu bir mevzu.
İŞ AÇISINDAN KAZANIMLAR
Çalışmaya katılanlara bu ilginin arkasında yatan sebepler sorulduğunda finansal esneklik, en temel kazanımlar içinde ön planda yer alıyor. Yüzde 65’lik bir çoğunluk NaaS’ın operasyonel maliyetlerde düşüş sağlayabileceği beklentisindeyken, yüzde 63’lük kesim ise sermaye masraflarından operasyonel masraflarına bir geçişin sağlanabileceğini düşünüyor. Ama esneklik hem ağ tıpkı vakitte BT grubunun harcadığı vakit bağlamında öncelik verilen bir başka etmen.
Çalışmaya katılan şirketlerin dörtte üçü (yüzde 78’i) iş gereksinimlerine bakılırsa ağlarını ölçeklendirme esnekliğini kilit bir kazanım olarak, yüzde 40’ı ise esnekliği iş faaliyetlerini yönetmekte potansiyel bir oyun değiştirici etmen olarak görüyor. beraberinde, iştirakçilerin yarısı (yüzde 50’si) NaaS’ın BT takımının yükünü hafifçeleteceğini ve arta kalan vakit içinderını inovasyon ve stratejik teşebbüslere ayırabileceklerini (yüzde 38’i) düşünüyor.
MUVAFFAKİYETİN ÖNÜNDEKİ MAHZURLAR
NaaS’a duyulan gereksinim apaçık ortada. Lakin yapılan çalışma, muvaffakiyete giden yolda bir dizi kritik mahzurun yer aldığını gösteriyor.
Bunların başında şirketlerin iç süreçlerinde karşılaştığı mahzurlar geliyor. Teknoloji başkanlarının üzerinde durduğu tasalar içinde yüzde 61’lik oranıyla bütçe hesaplaması ve yatırım döngüsü, yüzde 58’lik oranıyla bütçe bulamama ve operasyonel süreçlerin her bir tarafta tıpkı düzlemde ilerlememesi (yüzde 55) yer alıyor.
Çalışmanın sonuçları beraberinde hayli daha temel nitelikteki bir pürüzü gün yüzüne çıkarıyor: NaaS hakkındaki genel bilgi eksikliği. Türkiye’de teknoloji başkanlarının yüzde 100’ü NaaS’a bir terim olarak aşina olduklarını söylerken, yalnızca beşte ikisi tam olarak ne manaya geldiğini biliyor. EMEA bölgesinde ise gündeminde NaaS olan şirketlerdeki teknoloji başkanlarının yalnızca yüzde 46’sı bu terimi tam manasıyla kavramış durumda.
NaaS’ın kapasitesine dair algıda da bir eksiklik kelam konusu. Teknoloji başkanlarının yalnızca yüzde 5’i NaaS’ı oturmuş ve uygulanabilir bir tahlil olarak görüyor. Piyasada kendine yer bulmak isteyen bir konsept olarak nazarannlerin oranı yüzde 27’iken, yüzde 68’i ise çabucak hemen başlangıç evresinde olduğunu söylüyor.
Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi Aruba’nın EMEA bölgesinden sorumlu lider yardımcısı Morten Illum “Pandeminin etkisinin zayıfladığı bu vakitte ağda çevikliğe ve esnekliğe gereksinimimiz hiç bu kadar yüksek olmamıştı” diyor ve ekliyor: “İşlerini yoluna sokmak ve daha da fazlasını isteyen şirketlerin kritik gereksinimi olan esnekliğin sağlanmasının yanı sıra güvenlikten bütçe ve insan kaynağı kısıtlamalarına dek biroldukça meseleye NaaS’ın yanıt verebileceğini biliyoruz. Ama NaaS’ın potansiyelinin ortaya çıkarılabilmesi için farkındalık ve bilgi içindeki boşluğu kapatmamız gerekiyor.”
Bir şirketin ağ yaygınlığını, operasyonlarını ve ömür döngüsü idaresinin yüzde 50’den çoksının abonelik formülüyle üçüncü bir tarafça sağlanması olarak tanımlanan NaaS, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin yüzde 89’unun gündeminde yer alan bir kavram. Aslında, her üç şirketten birinin (yüzde 30) çoğunlukla üzerinde durduğu bir mevzu.
İŞ AÇISINDAN KAZANIMLAR
Çalışmaya katılanlara bu ilginin arkasında yatan sebepler sorulduğunda finansal esneklik, en temel kazanımlar içinde ön planda yer alıyor. Yüzde 65’lik bir çoğunluk NaaS’ın operasyonel maliyetlerde düşüş sağlayabileceği beklentisindeyken, yüzde 63’lük kesim ise sermaye masraflarından operasyonel masraflarına bir geçişin sağlanabileceğini düşünüyor. Ama esneklik hem ağ tıpkı vakitte BT grubunun harcadığı vakit bağlamında öncelik verilen bir başka etmen.
Çalışmaya katılan şirketlerin dörtte üçü (yüzde 78’i) iş gereksinimlerine bakılırsa ağlarını ölçeklendirme esnekliğini kilit bir kazanım olarak, yüzde 40’ı ise esnekliği iş faaliyetlerini yönetmekte potansiyel bir oyun değiştirici etmen olarak görüyor. beraberinde, iştirakçilerin yarısı (yüzde 50’si) NaaS’ın BT takımının yükünü hafifçeleteceğini ve arta kalan vakit içinderını inovasyon ve stratejik teşebbüslere ayırabileceklerini (yüzde 38’i) düşünüyor.
MUVAFFAKİYETİN ÖNÜNDEKİ MAHZURLAR
NaaS’a duyulan gereksinim apaçık ortada. Lakin yapılan çalışma, muvaffakiyete giden yolda bir dizi kritik mahzurun yer aldığını gösteriyor.
Bunların başında şirketlerin iç süreçlerinde karşılaştığı mahzurlar geliyor. Teknoloji başkanlarının üzerinde durduğu tasalar içinde yüzde 61’lik oranıyla bütçe hesaplaması ve yatırım döngüsü, yüzde 58’lik oranıyla bütçe bulamama ve operasyonel süreçlerin her bir tarafta tıpkı düzlemde ilerlememesi (yüzde 55) yer alıyor.
Çalışmanın sonuçları beraberinde hayli daha temel nitelikteki bir pürüzü gün yüzüne çıkarıyor: NaaS hakkındaki genel bilgi eksikliği. Türkiye’de teknoloji başkanlarının yüzde 100’ü NaaS’a bir terim olarak aşina olduklarını söylerken, yalnızca beşte ikisi tam olarak ne manaya geldiğini biliyor. EMEA bölgesinde ise gündeminde NaaS olan şirketlerdeki teknoloji başkanlarının yalnızca yüzde 46’sı bu terimi tam manasıyla kavramış durumda.
NaaS’ın kapasitesine dair algıda da bir eksiklik kelam konusu. Teknoloji başkanlarının yalnızca yüzde 5’i NaaS’ı oturmuş ve uygulanabilir bir tahlil olarak görüyor. Piyasada kendine yer bulmak isteyen bir konsept olarak nazarannlerin oranı yüzde 27’iken, yüzde 68’i ise çabucak hemen başlangıç evresinde olduğunu söylüyor.
Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi Aruba’nın EMEA bölgesinden sorumlu lider yardımcısı Morten Illum “Pandeminin etkisinin zayıfladığı bu vakitte ağda çevikliğe ve esnekliğe gereksinimimiz hiç bu kadar yüksek olmamıştı” diyor ve ekliyor: “İşlerini yoluna sokmak ve daha da fazlasını isteyen şirketlerin kritik gereksinimi olan esnekliğin sağlanmasının yanı sıra güvenlikten bütçe ve insan kaynağı kısıtlamalarına dek biroldukça meseleye NaaS’ın yanıt verebileceğini biliyoruz. Ama NaaS’ın potansiyelinin ortaya çıkarılabilmesi için farkındalık ve bilgi içindeki boşluğu kapatmamız gerekiyor.”