İstidraç Nedir Sorularla İslamiyet ?

Duru

New member
**İstidraç Nedir? İslamiyet Perspektifinden Anlamı ve Örnekleri**

İstidraç, İslam düşüncesinde önemli bir yer tutan, sıkça karşılaşılan ancak genellikle yanlış anlaşılan bir kavramdır. Kelime olarak "istidrâc", "yavaşça birini tuzağa çekmek" veya "birine azar azar iyilikler sunarak ona yönelmek" anlamına gelir. Bu kavram, özellikle tasavvuf ve İslam hukukunda önemli bir yer tutmakla birlikte, daha çok halk arasında farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Bu makalede, istidrâcın ne olduğuna dair sorular sorarak, bu kavramın İslamiyet açısından anlamını, kapsamını ve bu kavramla ilgili yaygın yanlış anlamaları inceleyeceğiz.

**İstidraç Ne Anlama Gelir?**

İstidraç, Allah’ın bir kişiye, bazen kötülüklerine karşılık vermek veya onu denemek amacıyla verdiği bazı dünyalık nimetler ve üstün yeteneklerdir. Ancak, bunlar, o kişiyi Allah’a yaklaşmaya yönlendirmez; aksine, kişinin daha da sapmasına yol açabilir. İstidraç, genellikle kişinin dünya nimetleri ile sınanması anlamına gelir. Bu kavram, Kur’an-ı Kerim’de "azgınlıkta devam etmek" veya "haddi aşmak" ile ilişkilendirilir.

Birçok İslam alimi, istidrâcı Allah’ın bazen insanların başına gelen bir sınav olarak görür. Bu sınavda kişi, verdiği nimetlere rağmen şükretmek yerine, nimetlerle gururlanır ve Allah’tan uzaklaşır. Bu da onun nihayetinde helak olmasına sebep olabilir.

**İstidraç ile Mucize Arasındaki Fark Nedir?**

İstidraç, genellikle bir kişinin kötü yollarla kazandığı güç ve yetenekler olarak tanımlanırken, mucize ise Allah’ın özel bir iradesiyle peygamberlere verilen bir üstünlük olarak kabul edilir. Mucize, Allah’ın kudretini gösteren, insanları doğruya yönlendiren ve imanlarını pekiştiren bir olayken, istidrâc daha çok insanların sapkınlıklarına sebep olan bir durumdur.

Peki, bir kişi ilahi bir güç tarafından mucizevi bir şekilde bir yetenek kazandığında, bu gerçekten mucize midir, yoksa bir istidrâç mı? Mucizeler, yalnızca Allah’a inanıp, doğru yolda olan peygamberlere verilmişken, istidrâç, kişilerin bizzat yanlış yolda olmalarına rağmen Allah tarafından bazen ödüllendirilmiş gibi görünen bir durumdur. Yani, mucize daima doğru yolu gösteren bir işaret iken, istidrâç yolun sapmasına yol açan, geçici ve yanıltıcı bir nimettir.

**İstidraç Kimlere Verilir?**

İstidraç, Kur'an-ı Kerim’de, yanlış yolda olan bazı toplumlara verilen bir nimet olarak anlatılmaktadır. Özellikle zalimlere, inançsızlara veya kötü yola sapmış kişilere istidrâç verilebilir. Bu kişiler, bir süre için dünya nimetleriyle ödüllendirilse de, sonunda bu nimetlerin bir sınav olduğu ve onların sonlarını hazırlayan bir tuzak olduğu ortaya çıkar.

Örneğin, Firavun, zamanında gösterdiği kudretle halkını etkileyip, kendisini tanrı ilan etmişti. Firavun’a verilen imkanlar, Allah’ın bir istidrâcıydı. Allah ona bir sürelik güç ve zenginlik vermişti, ancak Firavun, kendisini tanrı olarak görerek, Allah’a karşı gelmiş ve sonunda helak olmuştur.

**İstidraç, Kişinin Sonunu Mu Hazırlayan Bir Tuzak Mıdır?**

Evet, istidrâç, kişilerin Allah’ın sınavlarını geçemediği durumda sonlarını hazırlayan bir tuzaktır. İstidraç, Allah’ın bir kişiye verdiği nimetlerin, aslında o kişiyi sapkınlıkta ilerletmesine olanak sağladığı bir süreçtir. İnsanlar bu tür nimetlere sahip olduklarında, genellikle şükretmek yerine gururlanır, kibirlenirler ve Allah’a karşı sorumsuzca davranmaya başlarlar.

Kur’an’da, istidrâcın bu tür bir tuzak olduğu sıkça vurgulanmıştır. Firavun, Nemrut gibi zalim liderler ve toplumlar, ellerindeki geçici imkanlar sayesinde büyük bir güç elde etmiş, ancak sonunda istidrâcın etkisiyle helak olmuşlardır. Bu durum, Allah’ın zulmetmeyen bir adaletle hareket ettiğini, insanlara sunduğu nimetlerin onları doğru yolda tutmaya yönelik olduğunu ancak insanların kendi hür iradeleriyle bu nimetleri kötüye kullanabildiğini gösterir.

**İstidraç, Şeytanın Oyunu Mudur?**

İstidraç, bir anlamda Şeytan’ın insanları Allah’tan uzaklaştırma çabalarının bir aracı olabilir. Şeytan, insanların zayıf noktalarına hitap ederek onları tuzağa düşürmeye çalışır. Bu bağlamda, bir kişinin kazandığı dünya nimetleri, Şeytan’ın onu daha da azdırmaya yönelik kullandığı bir araç haline gelebilir.

Ancak, istidrâcın yalnızca Şeytan’ın etkisiyle olduğu söylenemez. İstidraç, aynı zamanda Allah’ın iradesiyle ortaya çıkabilen, fakat yanlış yolda olan kişiyi denemek amacıyla verilen bir durumdur. Şeytan ise, bu durumu fırsat bilerek, kişinin gurura kapılmasına ve hata yapmasına sebep olur.

**İstidraç ve Günümüz Toplumlarında Ne Gibi Örnekler Bulunabilir?**

Günümüz dünyasında da istidrâcın örnekleri mevcuttur. Örneğin, bazen çok başarılı bir insanın, elde ettiği dünya nimetleri, onu daha da azdırabilir. Zenginlik, ün, güç ve şöhret gibi nimetler, bazı insanları Allah’a yakınlaştırmak yerine, onları kibirli ve bencil yapabilir.

Modern toplumda, maddi zenginlik ve başarı, bir insanın ruhsal değerlerinden daha önemli hale gelebilir. Bazı insanlar, bu nimetlerle gururlanarak, Allah’a karşı sorumsuz hale gelebilirler. İşte bu, istidrâcın bir örneğidir. Bu tür kişiler, dünya hayatındaki geçici başarıların peşinden koşarken, ruhsal anlamda büyük bir boşluğa düşebilirler.

**Sonuç: İstidraç ve İslam’da Uyarılar**

İstidraç, Allah’ın insana verdiği bir sınavdır, ancak bu sınavın amacı kişiyi doğru yola çekmek değil, yanlış yolda olan kişiyi daha da azdırmaktır. İslam, insanlara yalnızca dünya nimetlerinin değil, ahiret inancının ve Allah’a bağlılığın da önemli olduğunu hatırlatır. İstidraç, insanların kendi gafletlerini fark etmelerini ve dünya nimetlerine aldanmamalarını sağlamalıdır.

Sonuç olarak, İstidraç, doğru yolda olan insanlar için bir uyarı değil, kötü yolda olanlar için bir tuzaktır. İslam, insanları bu tür tuzaklardan korumak için, dünya nimetlerine değil, ahirete odaklanmalarını öğütler.
 
Üst