Yenilmez
Active member
Korona salgını
Spahn, aşılanmamış kişilerle ilgili ifadelere yönelik eleştirilere yanıt verdi
25.07.2024 – 22:12 tarihinde güncellendiOkuma süresi: 3 dk.
“Aşılanmamışların pandemisi”: Jens Spahn, Korona dönemindeki formülasyonunu savunuyor. (Arşiv görseli) (Kaynak: Kay Nietfeld/dpa/dpa-bilder)
Sansürsüz belgelerin yayınlanmasının ardından, hükümetin korona önlemleri hakkında yeniden bir tartışma başladı. 2021'den bir örnek de aşılama değerlendirmeleriyle ilgili.
Eski Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn, Korona krizinde kullandığı “aşılanmamışların pandemisi” ifadesinin eleştirilerine karşı çıktı. “Bununla kastettiğim, o zamanlar yoğun bakım ünitelerinde çoğunlukla aşısı olmayan ve ağır ve çok ağır hastalık süreçleri geçiren kişiler gördüğümüzdü,” dedi CDU siyasetçisi ZDF'ye. Bu, “sağlık sistemini alt üst etmekle tehdit eden” bir durumdu.
Bunun arka planı, Robert Koch Enstitüsü'ndeki (RKI) Corona kriz ekibinin toplantıları hakkında sansürsüz belgelerin yayınlanmasıdır. Federal hükümetin Corona politikasını eleştirenlerden biri olan bir gazetecinin liderliğindeki bir grup, belgeleri çevrimiçi olarak yayınladı ve Salı günü bir basın toplantısında sundu. RKI, veri kümelerini “ne kontrol ettiğini ne de doğruladığını” belirtti.
5 Kasım 2021 tarihli “Sonuç Protokolü” başlıklı bir belgede, bir RKI departmanının temsilcisi şunları söylüyor: “Medya aşılanmamışların bir salgınından bahsediyor. Teknik açıdan bakıldığında bu doğru değil; nüfusun tamamı katkıda bulunuyor. Bu iletişimde ele alınmalı mı?” Federal Sağlık Eğitimi Merkezi'nden her şeyin yolunda olduğuna dair bir açıklama yok. Mesafe, hijyen ve havalandırma kurallarına tekrar daha fazla odaklanılıyor. “Aşı olmamış herkese aşı olmaları yönünde bir çağrı niteliğinde.” Sonra başka bir departmanın temsilcisi şunları söylüyor: “Bakan bunu her basın toplantısında, muhtemelen kasıtlı olarak söylüyor ve bunun düzeltilmesi pek olası değil.”
Spahn'ın bir sözcüsü “Frankfurter Allgemeine Zeitung”a, o zamanki bakanın yoğun bakım ünitelerindeki Covid-19 hastalarının yüzde 90 ila 95'inin aşılanmamış olduğu gerçeğine atıfta bulunduğunu söyledi. “RKI'nin nüfusun bir bütün olarak da katkıda bulunduğu yönündeki uzman değerlendirmesi bununla çelişmiyor.” Örneğin, Spahn 7 Eylül 2021'de Twitter'da şunları yazdı: “Vaka ve yoğun bakım üniteleri açısından, aşılanmamış kişilerde artan bir salgın yaşadığımızı görüyoruz. Yapabilen herkes korumasını almalı!”
“Bu kritik mesajdı: Mümkün olduğunca çok sayıda insan aşılanırsa, her şey daha hızlı normale döner,” diye açıkladı Spahn Perşembe akşamı ZDF'de. “Bu aynı zamanda henüz aşı olmamış bazı kişiler için ahlaki baskı anlamına da gelmiş olabilir, ancak elbette bu aynı zamanda o dönemdeki pandemiden de kaynaklanıyordu.”
Federal Sağlık Bakanı Karl Lauterbach (SPD), selefiyle ilgili olarak “Spiegel”e şunları söyledi: “Spahn muhtemelen aşılanmış kişilerin de enfekte olabileceğini kastetti, bu biliniyordu ve kendisi tarafından reddedilmedi. Ancak, yoğun bakım ünitesine şiddetli hastalık seyriyle gitmek zorunda kalanlar çoğunlukla aşılanmamış kişilerdi.” Alınan önlemlerin çoğu, aşılanmamış kişileri ve özellikle sağlık sistemini korumak için gerekliydi.
Yeşil Parti sağlık uzmanı Janosch Dahmen, sansürsüz yayının özellikle RKI çalışanlarının kişisel haklarını ihlal edeceği konusunda endişelerini dile getirdi. Ayrıca, en azından güvenliklerinin önemli ölçüde tehlikeye gireceği kabul edildi. “Bu ülke için benzeri görülmemiş sağlık kriziyle başa çıkmak için RKI'da olağanüstü çalışmalar yapan bu insanların artık gerekli hale gelen gerekli korumayı almasını sağlamak için şimdi her şey yapılmalı.”
Lauterbach'a göre RKI, henüz belirtilmeyen bir tarihte protokollerini kendisi yayınlamayı planlıyor. Belgeler, kriz ekibinin toplantılarında neleri tartıştığını gösteriyor: güncel enfeksiyon rakamları, uluslararası durum, aşılamalar, testler, çalışmalar veya kontrol önlemleri.
Mayıs ayında, RKI Ocak 2020'den Nisan 2021'e kadar olan döneme ait protokolleri büyük ölçüde hiçbir sansürleme olmadan yayınlamıştı. Bu, çevrimiçi dergi “Multipolar” tarafından daha önce yoğun şekilde sansürlenmiş protokollerin yayınlanmasıyla tetiklendi. O sırada çok sayıda pasajın sansürlenmiş olması, RKI'nin bağımsızlığı hakkında bir tartışmayı ateşledi.
Spahn, aşılanmamış kişilerle ilgili ifadelere yönelik eleştirilere yanıt verdi
25.07.2024 – 22:12 tarihinde güncellendiOkuma süresi: 3 dk.
Sansürsüz belgelerin yayınlanmasının ardından, hükümetin korona önlemleri hakkında yeniden bir tartışma başladı. 2021'den bir örnek de aşılama değerlendirmeleriyle ilgili.
Eski Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn, Korona krizinde kullandığı “aşılanmamışların pandemisi” ifadesinin eleştirilerine karşı çıktı. “Bununla kastettiğim, o zamanlar yoğun bakım ünitelerinde çoğunlukla aşısı olmayan ve ağır ve çok ağır hastalık süreçleri geçiren kişiler gördüğümüzdü,” dedi CDU siyasetçisi ZDF'ye. Bu, “sağlık sistemini alt üst etmekle tehdit eden” bir durumdu.
Bunun arka planı, Robert Koch Enstitüsü'ndeki (RKI) Corona kriz ekibinin toplantıları hakkında sansürsüz belgelerin yayınlanmasıdır. Federal hükümetin Corona politikasını eleştirenlerden biri olan bir gazetecinin liderliğindeki bir grup, belgeleri çevrimiçi olarak yayınladı ve Salı günü bir basın toplantısında sundu. RKI, veri kümelerini “ne kontrol ettiğini ne de doğruladığını” belirtti.
5 Kasım 2021 tarihli “Sonuç Protokolü” başlıklı bir belgede, bir RKI departmanının temsilcisi şunları söylüyor: “Medya aşılanmamışların bir salgınından bahsediyor. Teknik açıdan bakıldığında bu doğru değil; nüfusun tamamı katkıda bulunuyor. Bu iletişimde ele alınmalı mı?” Federal Sağlık Eğitimi Merkezi'nden her şeyin yolunda olduğuna dair bir açıklama yok. Mesafe, hijyen ve havalandırma kurallarına tekrar daha fazla odaklanılıyor. “Aşı olmamış herkese aşı olmaları yönünde bir çağrı niteliğinde.” Sonra başka bir departmanın temsilcisi şunları söylüyor: “Bakan bunu her basın toplantısında, muhtemelen kasıtlı olarak söylüyor ve bunun düzeltilmesi pek olası değil.”
Spahn'ın bir sözcüsü “Frankfurter Allgemeine Zeitung”a, o zamanki bakanın yoğun bakım ünitelerindeki Covid-19 hastalarının yüzde 90 ila 95'inin aşılanmamış olduğu gerçeğine atıfta bulunduğunu söyledi. “RKI'nin nüfusun bir bütün olarak da katkıda bulunduğu yönündeki uzman değerlendirmesi bununla çelişmiyor.” Örneğin, Spahn 7 Eylül 2021'de Twitter'da şunları yazdı: “Vaka ve yoğun bakım üniteleri açısından, aşılanmamış kişilerde artan bir salgın yaşadığımızı görüyoruz. Yapabilen herkes korumasını almalı!”
“Bu kritik mesajdı: Mümkün olduğunca çok sayıda insan aşılanırsa, her şey daha hızlı normale döner,” diye açıkladı Spahn Perşembe akşamı ZDF'de. “Bu aynı zamanda henüz aşı olmamış bazı kişiler için ahlaki baskı anlamına da gelmiş olabilir, ancak elbette bu aynı zamanda o dönemdeki pandemiden de kaynaklanıyordu.”
Federal Sağlık Bakanı Karl Lauterbach (SPD), selefiyle ilgili olarak “Spiegel”e şunları söyledi: “Spahn muhtemelen aşılanmış kişilerin de enfekte olabileceğini kastetti, bu biliniyordu ve kendisi tarafından reddedilmedi. Ancak, yoğun bakım ünitesine şiddetli hastalık seyriyle gitmek zorunda kalanlar çoğunlukla aşılanmamış kişilerdi.” Alınan önlemlerin çoğu, aşılanmamış kişileri ve özellikle sağlık sistemini korumak için gerekliydi.
Yeşil Parti sağlık uzmanı Janosch Dahmen, sansürsüz yayının özellikle RKI çalışanlarının kişisel haklarını ihlal edeceği konusunda endişelerini dile getirdi. Ayrıca, en azından güvenliklerinin önemli ölçüde tehlikeye gireceği kabul edildi. “Bu ülke için benzeri görülmemiş sağlık kriziyle başa çıkmak için RKI'da olağanüstü çalışmalar yapan bu insanların artık gerekli hale gelen gerekli korumayı almasını sağlamak için şimdi her şey yapılmalı.”
Lauterbach'a göre RKI, henüz belirtilmeyen bir tarihte protokollerini kendisi yayınlamayı planlıyor. Belgeler, kriz ekibinin toplantılarında neleri tartıştığını gösteriyor: güncel enfeksiyon rakamları, uluslararası durum, aşılamalar, testler, çalışmalar veya kontrol önlemleri.
Mayıs ayında, RKI Ocak 2020'den Nisan 2021'e kadar olan döneme ait protokolleri büyük ölçüde hiçbir sansürleme olmadan yayınlamıştı. Bu, çevrimiçi dergi “Multipolar” tarafından daha önce yoğun şekilde sansürlenmiş protokollerin yayınlanmasıyla tetiklendi. O sırada çok sayıda pasajın sansürlenmiş olması, RKI'nin bağımsızlığı hakkında bir tartışmayı ateşledi.