Yahudiler Peygamberimize Nasıl Selâm Verirdi ?

Can

New member
Yahudiler Peygamberimize Nasıl Selâm Verirdi?

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e selâm verilmesi, İslam’ın temel ahlaki değerlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Ancak, Yahudiler'in Peygamberimize selâm verme şekli, hem İslam'da hem de tarihsel bağlamda farklı bir perspektife sahiptir. Bu makalede, Yahudiler'in Peygamberimize nasıl selâm verdikleri, bu olayların İslam’ın temel değerleriyle nasıl ilişkilendirilebileceği ve bu durumun toplumsal etkileri üzerinde durulacaktır.

Yahudiler Peygamberimize Nasıl Selâm Verirdi?

Yahudiler’in Peygamberimize selâm verme şekli, Medine’deki ilk yıllarda, özellikle Yahudi kabilelerinin Peygamber Efendimiz ile olan ilişkileri çerçevesinde önemli bir yer tutmaktadır. Peygamberimizin Medine’ye hicretinden sonra Yahudi kabileleriyle çeşitli ilişkiler geliştirilmişti. Birçok Yahudi, Peygamber Efendimizin çağrısını duymuş ve bir süre onu dinlemişti. Ancak, bu ilişkiler, İslam’ı kabul etmeyenler için bazı zorluklarla karşı karşıya kalmıştı.

Yahudiler, genellikle Peygamberimize, kendilerine özgü bir selâm biçimi ile yaklaşırdı. Bu selâm biçimi, "es-sâmu aleyke" (selâm senin üzerine olsun) şeklindeydi. Ancak, bu selâm şekli, İslam’daki "es-selâmü aleyküm" (selâm üzerinize olsun) ifadesinin tam tersi bir anlam taşımaktadır. Bu ifadeyle, Yahudiler, aslında Peygamberimize bir tür alaycı ve küçümseyici bir selâm vermek istemişlerdi. Çünkü "es-sâmu aleyke" kelimesi, "ölüm senin üzerine olsun" anlamına gelir ve bu ifade, Yahudiler'in Peygamber Efendimiz’e karşı olan derin bir kin ve düşmanlıklarının bir yansımasıydı.

Bu Selâmın Anlamı ve Peygamberimizin Tepkisi

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Yahudiler’in böyle bir şekilde selâm verdiklerinde, onları anlayışla karşılamış ve genellikle onlara iyi bir şekilde cevap vermiştir. Ancak, bu selâmın anlamını fark eden bazı Müslümanlar, Yahudilerin alaycı ve hakaret dolu selâmını derhal fark etmişlerdir. Bir gün, Hz. Aişe (r.anha), bir Yahudi kadının "es-sâmu aleyke" şeklinde selâm vermesi üzerine, "Vealeyküm es-sâmu ve’l-leyyen" (size de ölüm ve lanet olsun) şeklinde cevap vermek istemiştir. Ancak, Peygamber Efendimiz ona şu şekilde cevap vermiştir: "Aişe, Allah’tan kork. Senin verdiğin karşılık daha ağır ve sert. Bizim cevabımız her zaman selâmdır."

Bu olay, Peygamberimizin sabrını, hoşgörüsünü ve İslam’ın barışçıl ruhunu yansıtmaktadır. Peygamber Efendimiz, Yahudilerin alaycı tavırlarına rağmen onları şefkatle karşılamış ve onlara daima barışçıl bir dil kullanmıştır.

Yahudiler Peygamberimize Hangi Anlamda Selâm Veriyorlardı?

Yahudiler'in selâm verme şekli, aslında onların İslam’a ve Peygamber Efendimiz'e duydukları olumsuz duyguları yansıtmaktadır. Bu durum, İslam’ın ve Peygamber Efendimizin öğretilerinin kabul edilmediği ve hatta reddedildiği bir dönemi işaret eder. Yahudi topluluğunun, Peygamber Efendimiz’in ortaya koyduğu mesajı kabul etmeme konusunda ısrarcı olduğu ve hatta İslam’a karşı sert bir tavır sergilediği bilinir. Bu yüzden, Yahudi toplumunun Peygamberimize selâm verirken kullandığı ifade, adeta bir kin, nefret ve alaycılıkla karışmış bir anlam taşıyordu.

Peygamberimizin Selâmı ve Yahudiler Arasındaki İlişki

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), İslam’ın barışçıl mesajını tüm insanlara yaymak istemiştir. Yahudilere karşı dahi sabırlı ve anlayışlı bir tutum sergileyen Peygamberimiz, onları da hak yoluna davet etmiştir. Onun selâmı her zaman barışçıl olmuştur. Medine’deki Yahudi kabileleriyle zaman zaman ilişkilerde gerginlik yaşanmış olsa da, Peygamberimiz her durumda onları rahatsız etmeyen ve şiddete başvurmayan bir dil kullanmıştır. Bunun en güzel örneklerinden biri, Peygamberimizin Yahudi çocuklarına verdiği öğütler ve onlara duyduğu merhametle gösterilmiştir.

Yahudilerin Selâmı ve İslam’a Etkileri

Yahudi toplumu, Peygamber Efendimizin İslam’a davetini kabul etmediği gibi, onun öğretilerine karşı da sert bir tavır sergilemişti. Ancak, Peygamberimizin Yahudilere karşı daima sabırlı olması, İslam’ın hoşgörü anlayışını güçlendirmiştir. İslam, her zaman barış ve merhamet dini olarak tanıtılmıştır. Peygamberimiz, Yahudi ve Hristiyanlarla olan ilişkilerinde de bu anlayışı esas almıştır. Bu yaklaşım, daha sonraki İslam toplumlarının diğer dini inançlarla olan ilişkilerinde de benzer bir şekilde devam etmiştir.

Peygamberimize Selâm Veren Diğer Toplumlar ve İslam’ın Etkisi

İslam’ın ilk yıllarında, Yahudiler dışında da birçok toplum, Peygamber Efendimize selâm vermek için çeşitli yollar kullanmışlardır. Ancak, Yahudiler'in selâm biçimi, daha çok alaycı ve düşmanca bir anlam taşırken, Hristiyanlar ve diğer toplumlar daha çok saygılı ve dostane bir dil kullanmışlardır. Peygamberimiz, bu farklılıkları göz önünde bulundurarak, her toplumun inançlarına saygı göstererek, onlarla barışçıl bir şekilde iletişim kurmayı tercih etmiştir.

Sonuç olarak, Yahudiler’in Peygamber Efendimize selâm verme şekli, onların İslam’ı reddetmelerinin bir göstergesi olmuştur. Ancak, Peygamberimiz her zaman bu tavırlara karşı sabırla ve hoşgörüyle yaklaşmış, İslam’ın barışçıl ve merhametli mesajını yaymak için elinden geleni yapmıştır. Bu tutum, İslam’ın hoşgörü ve barış dini olarak tüm dünyada kabul edilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
 
Üst